MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık
HÜKÜM : 5237 sayılı TCK"nın 158/1-d, 62, 52, 53 maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ve 10.000,00 TL. adli para cezası, hak yoksunluğu,

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan ... adına kayıtlı .... plakalı aracın 01.02.2009 tarihinde, araç kiralama işi yapan katılan ... ve babası ...’e kiralandığı, 28.09.2009 tarihinde işyerine gelen sanık ...’nin kendisini “....” olarak tanıtarak bu isme düzenlenmiş, üzerinde kendi fotoğrafı bulunan sürücü belge fotokopisini vermek suretiyle aracı 29.08.2009-02.09.2009 tarih aralığında kiraladığı, sanığın bu araç ile.... iline giderek burada cinayet işleyerek suça karıştığı, akabinde araç ile ...’ya gelerek bu aracı beraat eden temyiz dışı sanık ...’ya satmak istediği, tanık ....’ın sanık ...’yi teşhis ettiği, 17.05.2012 tarihli bilirkişi raporuna göre de, suça konu sürücü belgesindeki fotoğraf ile sanığın yeni çekilen fotoğrafları arasında yapılan karşılaştırma neticesinde, tam bir kanaate varılamamışsa da, her iki fotoğraf arasında, “alın, göz, çene” yapıları yönlerinden benzerlik bulunduğu, sanık ...’nin, “...” adına düzenlenmiş üzerinde kendi fotoğrafı bulunan sürücü belge fotokopisini kullanmak suretiyle aracı kiraladığı hususunun sabit olduğu, anlaşıldığından sanığın belirlenen eyleminin TCK"nın 158/1-d maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.


Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak ;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 600 gün olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "600 GÜN", "500 GÜN" ve "10.000 TL." terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN", "4 GÜN" ve "80 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.