23. Hukuk Dairesi 2014/7135 E. , 2014/7339 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bingöl 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/07/2013
NUMARASI : 2012/374-2013/469
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili yüklenici ile davalı arsa sahibi arasında ilk kez 30.04.2003 tarihinde resmi şekilde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmeyi davalı adına vekilinin imzaladığını, sonradan bu sözleşmenin karşılıklı feshedilip adi şekilde 25.02.2007 tarihli arsa payı karşılığı sözleşme düzenlendiğini, inşaatı bitirmesine rağmen tapu devri yapılmadığını savunarak, adına düşen bağımsız bölümlerin tapusunun iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, adi sözleşmenin geçersiz olduğunu, sözleşme yapılan yer ile ruhsat alınan yerlerin farklı olduğunu, bağımsız bölümlerin teslim edilmediğini, kira alacağının bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesince, yükleniciye binanın yasal hale getirilmesi için projelerini hazırlatıp onaylatmak, inşaat ruhsatı ve iskân ruhsatını almak üzere süre ve yetki verilmesi, yasal hale gelmesi halinde sözleşmedeki paylaşım oranına göre kat irtifakına esas olabilecek payları da belirlemek suretiyle tapu iptal ve tescile karar verilmesi, aksi halde davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada, alınan ek rapor ve dosya kapsamına göre, inşaatın tamamlanmış olması nedeniyle taraflar arasındaki sözleşmenin geçersizliğini ileri sürmenin MK"nın 2. maddesi uyarınca dürüstlük kurallarıyla bağdaşmayacağı, bu nedenle sözleşmenin geçerli olduğu, sözleşmedeki paylaşım oranına göre kat irtifakına esas olabilecek payların bilirkişi Mahmut Semerci tarafından düzenlenen usul ve yasaya uygun 05.07.2013 havale tarihli ek rapor ile belirlendiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Hükmüne uyulan bozma ilamında, yüklenicinin sözleşmedeki bedele hak kazanabilmesi için binanın imar mevzuatına uygun olarak yapılması gerektiğine işaret edilerek yüklenicilere yasal hale getirebilmesi için projelerini hazırlatıp onaylatmak, inşaat ruhsatı ve iskan ruhsatını almak üzere süre ve yetki verilmesi, yasal hale gelmesi halinde sözleşmedeki paylaşım oranına göre kat irtifakına esas olabilecek payları da belirlemek suretiyle tapu iptal ve tescile karar verilmesine aksi halde davanın reddine karar verilmesine hükmedilmiştir. Mahkemece, uyulan bozma ilamının gereklerinin yerine getirilmesi zorunludur. Kaldı ki, imar mevzuatı kamu düzeninden olup, mahkemece de re"sen incelenmesi gerekmektedir. Tüm bu hususlara karşılık mahkemece inşaatın imar mevzuatına uygun hale getirildiği benimsenerek tescil kararı verilmiş ise de, dosyadaki onaylı projelerin taraflar arasındaki sözleşme dışı 24 no"lu parsele ilişkin olduğu, keza, yapı ruhsatının da yine 24 sayılı parsel için alındığı fakat her nasılsa yapı kullanma izin belgesinin 25 no’lu parsel için düzenlendiği görülmektedir. Bu itibarla bozma gereğinin yerine getirildiğinden bahsedilmesi mümkün değildir.
Bunun yanında, mahkemece sözleşme konusu 197 ada 25 parsel sayılı taşınmaz üzerinde ileride kurulacak kat irtifakına esas bağımsız bölümlere düşecek 148/190 arsa payının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş ise de; bu yönden dahi kararın bozma ilamına uymadığı anlaşılmaktadır. Zira, mahkemece, bozma uyarınca sözleşmedeki paylaşım oranına göre davacı adına tescil edilecek payların ait olduğu bağımsız bölüm ile ilgisi kurularak ve hangi bağımsız bölüm için bu oranın belirlendiği gösterilerek ve ileride kat irtifakına esas olmak üzere belirlenecek toplam payın tesciline karar verilmesi gerekirken, bu hususun nazara alınmaması hatalı olmuştur.
Açıklanan bu nedenlerle karar bozulmalıdır.
2) Bozma nedenine göre, davalı vekilinin vekalet ücreti ve harca ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, (2) numaralı bent uyarınca, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.