Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5798
Karar No: 2021/8453
Karar Tarihi: 15.09.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/5798 Esas 2021/8453 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/5798 E.  ,  2021/8453 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ


    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, avukat olarak görev yaptığını, davalılardan Mehmet ve ... ile aralarında vekalet sözleşmesi imzaladıklarını, Samsun Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/14 E. sayılı dava dosyasında vekalet görevini yürüttüğünü, aralarındaki sözleşmeye göre başlangıç için ayrı ayrı 10.000,00 TL vekalet ücretinin ödenmesi gerektiğini, ayrıca mahkemece hisse değerinin tahsili kararı verildiğinde, hissenin %5 ve %4"ünün de vekalet ücreti olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalıların yazılı onayını almadan başka bir avukata vekalet vererek anılan dosyayı o avukata devir ettiklerini davanın devamı süresince davalıların ticaret mahkemesinin dosyasındaki davalı olan şirket ile anlaşarak hisse devrini gerçekleştirdiklerini, daha sonra tuttukları vekilin temyizden feragat ettiğini belirterek vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarını tespit edilerek şimdilik 25.000 TL "nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
    İlk derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş; kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5.H.D."nin 2019/104 E. 2019/134 K. sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, bu kez davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Eldeki dava, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline ilişkindir. Davacı, davalılardan Mustafa ve Mehmet ile ayrı ayrı imzaladıkları avukatlık ücret sözleşmesi gereği vekalet ücreti talep etmektedir. Davalı şirket, sözleşmye taraf olmadığından bahisle husumetten reddine karar verilmesini; diğer davalılar ise davanın red ile sonuçlandığından sözleşme gereği avukatın ücret kazanamayacağı iddiası ile davanın reddedilmesi gerektiğini ileri sürmüşlerdir. Mahkemece, "Davacının iddia ettiği şekilde Samsun Asliye Ticaret Mahkemesinin red

    kararından sonra 08/08/2015 tarihinde şirket hisse devirleri gerçekleştirilmiş olsa da, mahkemenin red kararı üzerine tarafların tasarrufta bulunduğu, nitekim red kararının Yargıtay tarafından esastan incelenip onanarak kesinleştiği, açılan davanın esas yönünden reddi gerektiğinin kesinlik kazandığı, sözleşmede red kararı verildiği takdirde vekalet ücretinin alınmayacağının kararlaştırıldığı gözetilerek davanın reddine,... davalı şirketin vekalet sözleşmesinin tarafları olmadığı, sözleşmeye dayalı talepte muhatabın diğer davalı müvekkiller olduğu anlaşıldığından şirket yönünden husumet yokluğu sebebi..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş aynı gerekçe ile davacının istinaf başvurusu bölge adliye mahkemesince reddedilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Taraflar arasında iki ayrı vekalet ücret sözleşmesi yapılmıştır. Davalı ... ile davacı avukat arasında 12.11.2012 tarihli sözleşmenin 2. maddesi "...başlangıç için 10.000 TL vekalet ücreti alacak, dava açıldıktan sonra ise mahkeme tarafından belirlenen değerin kendi hissesine düşen kısmının %4"ünü alacak. Dava bitmeden anlaşma yolu ile dava konusu sonuçlanırsa, tarafların anlaştığı miktarın %4"ü vekile ödenecek. Davanın reddedilmesi herhangi bir sonuç elde edilememesi durumunda vekiller başta aldıkları ücret dışında başka bir ücret talep etmeyecektir." şeklindedir. Davalı ... ile davacı avukat arasında ise 12.11.2012 tarihli sözleşme 2. madde gereği "...başlangıç için 10.000 TL vekalet ücreti alacak, dava açıldıktan sonra ise mahkeme tarafından belirlenen değerin kendi hissesine düşen kısmının %5"ini alacak. Ancak dava sonucu iş sahibine düşen tespit edilen şirket değerinden 10.000 TL düşülecektir. İş sahibi vekillere ödeyeceği 10.000 TL"nin 5.000 TL"sini hemen, 5.000 TL"sini ise sözleşme tarihinden en geç altı ay içinde ödeyecektir. Dava bitmeden anlaşma yolu ile dava konusu sonuçlanırsa, tarafların anlaştığı miktarın %5"ü vekile ödenecek. Davanın reddedilmesi herhangi bir sonuç elde edilememesi durumunda vekiller başta aldıkları ücret dışında başka bir ücret talep etmeyecektir." şeklinde düzenlenmiştir.
    Mahkemece, taraflar arasındaki 12/11/2012 tarihli sözleşmede Asliye Ticaret Mahkemesinde görülecek dava için 10.000,00 TL peşin ve davanın kabulü halinde kabul edilen tutarın %5"nin ödeneceği kararlaştırıldığı, peşin 10.000,00 TL ücretin ödendiği konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı tespiti doğru değildir. Davacı yan dava dilekçesinde, sözleşme imzalanan her iki davalıdan da ayrı ayrı olmak üzere peşinat olan 10.000 TL ücretin alınmadığını, ayrıca vekilliğini yürüttüğü davanın sulhle sonuçlandığını iddia etmiştir. Mahkemece, oranları farklı olan sözleşmelerden sadece birinin değerlendirilip, diğer sözleşmenin ise değerlendirme dışı bırakılması doğru olmadığı gibi, her iki sözleşmede de başlangıçta ödeneceği bildirilen 10.000"er TL"nin ödenip ödenmediğinin araştırılmaması usul ve yasaya aykırı olup, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirir.
    2-Davacı yanın, Samsun Asliye Ticaret Mahkemesince vekilliğini üstlendiği davanın konusu, şirketle ilgili olarak sözleşmenin feshi ya da davalıların kendi hisselerine düşen bedelin ödenmesi talebiyle ilgilidir. Dosyanın içindeki belgelerin incelenmesinde; 18.02.2015 tarihinde mahkemece ret kararı verilmiş, 21.03.2016 tarihinde ise Yargıtay tarafından karar onanarak kesinleşmiştir. 30.03.2016 tarihinde de onama kararından sonra, temyizden feragat edilmiştir. Dava devam ederken, davacı yan 08/08/2015 tarihinde tarafların sulh olup, hisse devri gerçekleştirdiklerini iddia etmiştir. Mahkemece, red kararı onanıp kesinleştiğinden, avukatlık ücret sözleşmesi gereği davacı vekil ücrete hak kazanamadığı gerekçesiyle dava reddedilmişse de, davacı yanın hisse devri iddiası üzerinde durulmamış, Ticeret Sicilinden hiç araştırma yapılmamıştır. Oysa ki dava devam ederken tarafların hisse devri suretiyle uyuşmazlığı sonlandırdıkları anlaşıldığı takdirde sözleşme hükümleri değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

    3-Bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

    SONUÇ: Yukarıda 1. ve 2. bentte açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına, aynı Kanunun 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 15/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi