10. Hukuk Dairesi 2017/3989 E. , 2017/7891 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, malullük aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu. Temyiz konusu hükme ilişkin dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava açıldıktan sonra meydana gelen bir olay nedeniyle dava konusunun ortadan kalkması; eş söyleyişle tarafların, davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmaması halinde, bu olayın hükümde göz önüne alınması ve mahkemece, davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekir.
Mahkemece her ne kadar, 21.04.2015 tarihinden itibaren maluliyet aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmiş ise de; 5510 sayılı Yasa’nın 27. Maddesi gereği, bu tarihi takip eden ay başından aylık bağlanması gerektiği ile davalı Kurumca bu tarihten itibaren maluliyet aylığı bağlandığı belirgin olduğundan, artık dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi, davacının talebi nazarında, davadaki haklılık payına göre de, her iki taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ile yargılama giderlerinin de buna göre paylaştırılması yerine, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi dikkate alınarak 1086 sayılı Kanunun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ :1- Hükmün 1. Paragrafı ile 1. bendi silinerek yerine, “ Davacıya 01.05.2015 tarihinden itibaren malullük aylığı bağlandığından talep hakkında Karar verilmesine yer olmadığına” ibaresinin yazılmasına,
2-Hükmün vekalet ücretine ilişkin 4. bendinin sonuna gelmek üzere, “1.980,00 TL vekalet ücretinin de davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” ibaresinin yazılmasına,
3-Hükmün yargılama masraflarına ilişkin 5. bendi silinerek yerine, “Davacının yaptığı 300,00 TL bilirkişi ücreti, 55,50 TL müzekkere gideri, 25,00 TL tebligat ve 70,90 TL dosya posta gideri olmak üzere toplam 451,40 TL yargılama giderinin, kabul ve red oranına göre 225,70 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına” ibaresinin yazılmasına,
4- Hükmün 6. Bendinin silinerek yerine, “Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Döner Sermaye İşletmesi tarafından kesilen bir adet fatura gideri olan 750,00 TL"nin, 375,00 TL sinin davacıdan, 375,00 TL sinin de davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,” ibaresinin yazılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.