Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Sanığın, olay günü çıkan tartışmada eşi olan mağdure Fadime"nin üzerine elindeki balta ile yürüdüğü sırada ""seni öldüreceğim"" şeklinde tehdit sözü sarfettiği, alkolün etkisi altında yaralama fiilini gerçekleştiremeden baltanın mağdure tarafından elinden alındığı yönündeki anlatımları karşısında, eylemlerinin bir bütün halinde silahla kasten yaralamaya teşebbüs suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılmadan sanık hakkında tehdit ve silahla kasten yaralamaya teşebbüs suçlarından ayrı ayrı hükümler kurulması, 2-Kabule göre de; a-Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas hükümlülüğü bulunan sanık hakkında, yüklenen yaralama suçu için öngörülen seçimlik cezalardan tercih edilen hapis cezasının, TCK"nın 50/2 ve 58/3. maddeleri gereğince, adli para cezasına çevrilemeyeceği, ancak aynı Kanunun 50/1. maddesinde düzenlenen diğer seçenek yaptırımlara çevrilebileceğinin gözetilmemesi, b-Silahla tehdit suçuna ilişkin olarak; sanık hakkında tekerrür uygulamasına esas gösterilen ilamda birden fazla hükümlülük bulunması karşısında, 5275 sayılı CGTİHK"nun 108/2. maddesi gözetilerek hangi hükümlülüğün tekerrüre esas alındığının kararda gösterilmemesi, c-Sanık hakkında mağdur ..."a yönelik tehdit eylemine yönelik ise; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın"ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.