4. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/7393 Karar No: 2013/6930 Karar Tarihi: 15.04.2013
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2012/7393 Esas 2013/6930 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, yerel bir gazetede davalı ile yapılan röportajda kendisi hakkında hakaret ve karalama içeren, küçük düşürücü beyanlarda bulunduğunu iddia ederek manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Ancak davalı hakkında açılan ceza davasının henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır. Bu nedenle, ceza mahkemesinin kararına bağlı olmasa da maddi olguların hukuk hakimini bağlayacağı kabul edildiği için, ceza davasının kesinleşmesi beklenmeli ve ondan sonra tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler gözetilmediğinden kararın bozulması gerekmektedir. Kanun maddesi ise 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 53. maddesidir.
4. Hukuk Dairesi 2012/7393 E. , 2013/6930 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 14/07/2010 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 10/06/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarının ihlalinden kaynaklanan manevi tazminat davasıdır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, yerel “... Gazetesi”nde davalı ile yapılan röpörtajın yayınlandığını, davalının röpörtajda kendisi hakkında hakaret ve karalama içeren, küçük düşürücü beyanlarda bulunduğunu belirterek manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Dosya içeriğinden; davalı hakkında sanık sıfatıyla açılan ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/350 Esas sayılı dosyasının henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK"nın 53. maddesi uyarınca hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de hem ilmi, hem de kökleşmiş yargı kararlarında ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunun hukuk hakimini bağlayacağı kabul olunmaktadır. Dava konusu olayın özelliği nedeniyle ceza mahkemesindeki davanın kesinleşmesi beklenmeli ve ondan sonra tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece açıklanan yönler gözetilmeyerek, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması, usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.