13. Hukuk Dairesi 2019/1619 E. , 2019/7902 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ilk derece mahkemesince verilen davanın esastan reddine dair hükme yönelik davcı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine dair olarak BAM tarafından verilen kararın süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalılardan ..."ın arsa maliki, ...’nın ise yüklenici olduğunu, davalılar arasında düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, yüklenici olan davalı ... ile aralarında ... 10. Noterliği’nin 26.01.1999 tarihli satış vaadi sözleşmesi düzenlendiğini, satış vaadine konu olan 4 nolu bağımsız bölümün 1999 yılı Temmuz ayının sonunda fiilen teslim edildiğini, eksikliklerin tamamlanarak Aralık 1999 sonuna kadar tapuda devrinin verileceğinin kabul ve taahhüt edildiğini ancak davalı yüklenicinin ailevi sebepler öne sürerek tapu devrine yanaşmaması üzerine ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/128 esas sayılı dosyası ile her iki davalı aleyhine tapu iptali ve tescil talebi ile dava açtığını, bozma sonrası ... Tüketici Mahkemesinin 2009/1114 esas sayılı dosyası ile yargılamaya devam edildiğini, tapu kaydının davalıların adına olmaması nedeni ile davanın reddedildiğini, davalılar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesine güvenerek satış vaadi sözleşmesi düzenlediğini ileri sürerek 100.000,00 TL’nin yargılama aşamasında tespit edilecek rayiç bedelinin yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş,yargılama sırasında davacı ... vefat ettiğinden mirasçıları davaya devam etmiştir.
Davalılar, zamanaşımı nedeniyle davanın reddini dilemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davalı ... yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle, diğer davalı ..."ın davaya konu Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin tarafı olmadığı gerekçesi ile davalılar hakkında açılan davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiş, davacının istinaf talebi, ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesince, ‘Somut olayda davacı aleyhine ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/128 Esas, 2004/27 Karar sayılı, 27/01/2004 tarihli kesinleşen mahkeme ilamında da davacı aleyhine meni müdahalesine karar verildiği ve davacının zilyetliğinin de ortadan kaldırıldığı anlaşıldığından mahkemece zaman aşımından verilen red kararı ile sözleşmenin tarafı olmayan davalı arsa maliki yönünden taraf sıfatı olmadığı’ gerekçesi ile verilen red kararı usul ve yasaya uygun bulunarak istinaf başvurusu esastan reddedilmiş; davacı, bu sefer temyiz talebinde bulunmuştur.
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 26.01.1999 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayanmaktadır. Sözleşmeye dayanan davalarda zamanaşımı süresi BK 125. (TBK 146) maddesi gereğince 10 yıldır. Bu sürenin işlemeye başlayacağı tarih sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiği tarihtir. Alıcının/tüketicinin ferağ ümidinin bittiği tarihten itibaren bedelin geri alınması için dava açma hakkı başlar. Bu hukuki esaslar YİBK nın 7.6.1939-31/47 sayılı kararı ile kabul edilmiştir. Somut olayda; davacı, yüklenici ...’dan 26.01.1999 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile daire satın almış,davalı tarafından 07/09/1999 tarihinde dava konusu taşınmaz 3. kişiye tapuda satış yoluyla devredilmiştir. Davacı tarafından ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/128 Esas sayılı dosyası ile davalılar aleyhine tapu iptali ve tescili talebi ile dava açılmış olup açılan davanın bozma sonrası ... Tüketici Mahkemesinin 2009/1114 Esas,2010/651 Karar sayılı 12/10/2010 tarihli ilamı ile reddedildiği ancak 2015 tarihi itibariyle kesinleşmediği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda davalılar aleyhine açılan tapu iptali ve tescili davası ile zamanaşımı kesilmiş olup davanın açıldığı tarihte de henüz kesinleşmemiş olduğundan zamanaşımı dolmamıştır. İstinaf gerekçesinde 27/01/2004 tarihinde müdehalenin menine karar verildiği ve kesinleşen mahkeme ilamı ile davacının zilyetliğinin de ortadan kaldırıldığı belirtilmiş ise de verilen karar davacı yönünden kesinleşmemiş olup eldeki davanın 22/02/2012 tarihinde açıldığı gözönüne alındığında 27/01/2004 tarihli ilamdan itibaren de zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde zamanaşımı nedeni ile davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacıların temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 27/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.