11. Ceza Dairesi Esas No: 2012/28525 Karar No: 2014/14432 Karar Tarihi: 09.09.2014
Vergi Usul Kanunu"na muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2012/28525 Esas 2014/14432 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Adana 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir vergi usul kanunu davasında, sanıkların suça karıştığına dair yeterli kanıt bulunamadığından dolayı mahkumiyet kararı verilemediği belirtilmektedir. Ancak sanıkların şirket temsilcisi olduklarına dair yeterli kanıt bulunamadığından, bu durumun incelenmesi ve suçun detaylarının belirlenmesi gerektiğine dikkat çekilmektedir. Kararın sonunda, mahkumiyet kararının eksik soruşturmayla verildiği ve yasaya aykırı olduğu için bozulduğu vurgulanmaktadır. Kanun maddeleri olarak, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi verilmiştir.
11. Ceza Dairesi 2012/28525 E. , 2014/14432 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 11 - 2010/288023 MAHKEMESİ : Adana 7. Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 06/05/2010 NUMARASI : 2009/998 (E) ve 2010/351 (K) SUÇ : Vergi Usul Kanunu"na muhalefet
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanıkların yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak: Sanık N.. K.."un savunmasında, kız kardeşi olan diğer sanık ile birlikte 2007 yılında kurdukları şirketi 6 ay kadar çalıştırdıklarını belirtmesine rağmen, diğer sanık Zeliha savunmasında, ablası Nesrin"in isteği üzerine kağıt üzerinde ortak olduğunu, şirket işleri ile fiilen ilgilenmediğini belirttiği, 31.07.2009 gün, VDENR-2009-1607/32 sayılı Vergi Tekniği Raporunda, N.. K.."un ilk 10 yıl için şirket müdürü olarak atandığı belirtildiği halde aynı tarih, VDENR-2009-1607/45 sayılı Vergi Suçu Raporunda, “...şirketi sahte belge ticaretinde sevk ve idare eden üçüncü bir şahsın varlığına ulaşılamadığı...” belirtilerek, her iki sanık hakkında suç duyurusunda bulunulmuş olması da gözetilerek; Adana Ticaret Sicil Memurluğundan, şirket temsilcisinin kim ya da kimler olduğunun sorulması, gerekirse şirket ana sözleşmesi getirtilip incelenerek şirket temsilcisinin kim olduğunun tespitinden sonra, sanıkların savunmalarında göz önünde bulundurularak Ceza Genel Kurulu’nun 17.12.1990 gün ve 312/340 sayılı kararında açıklandığı üzere, suç ve suçlu arasındaki illiyet bağı ile temsil yetkisinin bölüşümündeki ağırlık ve sınırlar araştırılıp, suçun ayrıntısını bilen ve oluşumunda rolü olan sanık/sanıkların sorumluluklarının belirlenmesinden sonra hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturmayla yazılı şekilde her iki sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi, Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.