17. Hukuk Dairesi 2014/15465 E. , 2017/1335 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davalı ..."nın sürücüsü olduğu ve davalı ..."e ait aracın ile köy meydanında oyun oynayan davacıların çocuğu ve davacı ..."in torunu olan ..."e çarparak ölümüne sebep olduğunu, kazanın oluşumunda davalının kusurlu olduğunu, davacıların küçük ...."ın ölümü ile adeta yıkıldıklarını belirterek davacı ... için 20.000,00-TL, davacı ... için 20.000,00-TL ve davacı ... için 10.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar; usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi vermemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; davacı ... için 20.000,00 TL, davacı ... için 20.000,00-TL ve davacı ... için 5.000,00-TL olmak üzere toplam 45.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 08/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacılar verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, mahkemece, kusur oranının belirlenmesi yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmamış, meydana gelen trafik kazasında davalı sürücü ....."nın kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Ceza dosyasında Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan dosya içerisinde bulunmayan 08.01.2013 tarihli raporda davalı sürücünün kusurlu olduğu bildirilmiş, gerekçe kısmında tali kusurlu olduğu belirlemesi ile sanık ... hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, 5271 sayılı CMK"nın 23.maddesinde belirtilen hükümlerden değildir. Bunun sonucu olarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar, CMK"nın 223.maddesinde sayılan hükümlerden olmadığından, bu tür kararların yasa yararına bozulması durumunda yargılamanın tekrarlanması yasağına ilişkin kurallar uygulanamayacağı gibi, davanın esasını çözen bir karar bulunmadığı için verilecek hüküm veya kararlarda lehe ve aleyhe sonuçtan söz edilemeyecektir. (Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03.05.2011 gün ve 2011/4-61, E., 2011/79 K; 06.10.2009 gün ve 2009/4-169 E, 2009/223 K sayılı ilamları).
Ceza mahkemesince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kesinleşmiş bir ceza hükmü olmadığından BK.53 maddesi anlamında hukuk hakimini bağlayıcı nitelikteki kararlardan değildir.
Bu halde hukuk mahkemesince kusur incelemesi yapılmamış olması nedeniyle mahkemece yapılacak iş, ceza dosyası dosya arasına getirtilip bu dosya içeriği de dikkate alınarak İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi kurulundan ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli kusur raporu alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayanılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Bozma nedenlerine göre, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 13/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.