14. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/4321 Karar No: 2010/5393 Karar Tarihi: 10.05.2010
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/4321 Esas 2010/5393 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2010/4321 E. , 2010/5393 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.04.2008 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.12.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, genel yola çıkışı bulunmayan 18 ve 21 parsel sayılı taşınmazlar lehine, davalılara ait 667, 668, 669, 670, 671, 672, 673 parsel sayılı taşınmazlardan geçit hakkı kurulmasını istemiştir. Davalılar ... ve ... davanın reddini savunmuş, davalı ... davaya bir diyeceğinin olmadığını beyan etmiş, diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece dava kabul edilmiş, bilirkişi krokisinde 1. alternatif olarak gösterilen yerden geçit hakkı kurulmuştur. Hükmü, davalılardan ... ve ... vekili temyiz etmiştir. Geçit hakkı kurulması istemine ilişkin davalarda, irtifak hakkı taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından, leh ve aleyhine irtifak hakkı kurulması istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına mecra irtifakı kurulacak taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. HUMK’nun 73. maddesi uyarınca kanunda gösterilen istisnalar dışında bir taraf usulünce davet edilerek, dinlenip iddia ve savunması tespit edilmeden aleyhine hüküm kurulamaz. Somut olayda; davacının geçit ihtiyacı içinde olduğu anlaşılan 21 parsel sayılı taşınmazının, fen bilirkişisi ...’ın 17.04.2009 tarihli raporuna ekli krokisinde belirlenen 1 numaralı güzergah üzerinden karşılanması mahkemenin de kabulünde olduğu üzere doğru bir biçimde belirlenmiştir. Bu güzergah davacının paydaşı olduğu 18 parsel sayılı taşınmaz üzerinden de geçtiğinden, bu parsel de yüküm altına sokulmuştur. Ancak 18 parsel sayılı taşınmazın davacının dışında başka malikleri de bulunduğundan, diğer paydaşların da davada taraf durumunu almaları zorunludur. Mahkemece taraf teşkili tamamlanmadan işin esası hakkında karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu durumda mahkemece, davacıya 18 parsel sayılı taşınmazın diğer malikleri hakkında dava açmak üzere uygun bir süre verilmeli, dava açıldığı takdirde eldeki dava ile birleştirilmeli, taraf teşkili sağlandıktan sonra taraf delilleri toplanmalı, çekişmenin esası hakkında inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik taraf teşkili ile davada taraf olmayanlar aleyhine de sonuç doğuracak şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 10.05.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.