15. Ceza Dairesi 2017/10325 E. , 2019/15664 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan, TCK"nun 204/1, 62 ve 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet
2-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan, CMK"nun 223/2-a maddesi uyarınca beraat
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm katılan vekili tarafından; resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafisi,katılan vekili ile O yer Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, suç tarihi itibari ile “... ... Gıda...A.Ş” ile “Lila Kuruyemiş Ltd. Şti”nin, katılan ..."un ise “... ......Ltd.Şti.” nin sahibi ve yetkilisi oldukları, katılan şirketin iç piyasadan ya da ithal ettiği kuruyemişlerin pazarlamasını sanığın yetkilisi olduğu ... .......A.Ş tarafından gerçekleştirildiği, katılan şirketin alacak tahsilatlarının da sanığın yaptığı, katılan şirkete ödemelerin de müşterilerden alınan çek veya senet ile yapıldığı, olay tarihinde sanığın taraflar arasında gerçekleştirilen ticari faaliyetler esnasında alım-satım karşılığı olarak katılan şirkete alacaklısı sanığın yetkilisi olduğu ... ... Gıda Kuruyemiş San ve Tic A.Ş., borçlusu Nazar Kuruyemiş San.Tic.Ltd.Şti. olarak düzenlenmiş farklı miktar ve ödeme tarihlerini içerir toplam 39 adet senedi arkasını ciro ederek katılan şirkete tahsilat karşılığı verdiği, katılan şirket tarafından tahsilata konulunca suça konu senetlerdeki imzaların borçlu olarak gözüken şirket yetkilisine ait olmadığının anlaşıldığı, bu surette sanığın nitelikli dolandırıcılık ve zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda,
1-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanık savunması, katılan beyanları, tanık anlatımları, alınan ekspertiz raporları ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın sahte olduğunu bildiği suça konu senetleri borcuna karşılık katılan şirkete verdiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin zincirleme suç hükümlerinin uygulanmamasına; sanık müdafisi ile O yer Cumhuriyet Savcısının suçun yasal unsurlarının oluşmadığına yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03/03/1998 gün ve 6/8 – 69 sayılı kararında açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağından cihetle; dosya kapsamından taraflar arasındaki ticari ilişkinin cari hesap üzerinden yürütüldüğü, suça konu senetlerin sanık tarafından mal alımı esnasında mı yoksa daha sonraki bir tarihte mi verildiğinin tam olarak tespit edilmemesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; öncelikle katılan, tanıklar ve sanığın bu hususta yeniden beyanlarının alınması, gerekirse bu konuda defter ve belgelerin de incelenmesi ve netice itibari ile suça konu senetlerin önceden doğan borç karşılığında sanık tarafından daha sonraki bir tarihte verildiğinin tespiti halinde yukarıda belirtilen Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararı doğrultusunda suç unsurları oluşmadığı gerekçesi ile sanık hakkında beraat hükmü verilmesi gerektiği, suça konu senetlerin mal alımı esnasında verildiğinin tespiti halinde ise sanığın en başından itibaren sahte olduğunu bildiği senetleri kullanmak suretiyle dolandırıcılık kastı ile hareket etmesi nedeni ile sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükmü verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde beraat hükmü verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 26/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.