17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/13495 Karar No: 2017/1328 Karar Tarihi: 13.02.2017
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/13495 Esas 2017/1328 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/13495 E. , 2017/1328 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki işyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve süresi dışında katılma yolu ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R-
Davacı vekili; davacı tarafın dava konusu yeri restore ettirmek için.... A.Ş.’den kullanıldığı kredi çerçevesinde İşyerim Sigorta Poliçesi tanzim edildiğini, 19.10.2010 tarihinde işyerinde yangın çıktığını, sigorta şirketine başvuruda bulunulmasına rağmen davalı şirketin yangının çıkış nedeninin anlaşılamadığından şüpheli olduğunu ve hasarın teminat dışı kaldığını belirterek talebi reddettiğini, bu nedenle fazlaya ilişkin haklar saklı kaydıyla 30.000.TL bina hasarı ve 20.000.TL emtia hasarı olmak üzere toplam 50.000.TL nin ......Bankasının önceki yılın 31 aralık günü kısa vadeli avanslar için uygulanan temerrüt faizi ile tazminine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili dava değerini 21.01.2013 tarihli dilekçesi ile 110.467 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili; sigortalı taşınmazda çıkan yangının şüpheli olduğunu, taşınmazda bilerek ve isteyerek yangın meydana getirildiğini, davacının emtia miktarına ilişkin taleplerinin davacı yanın soyut iddialarına dayalı olduğunu belirterek davanın reddine karara verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 32.160,00.-TL bina hasar gideri bedeli ile 8.323,92.-TL emtia hasarı olmak üzere toplam 40.483,92.-TL tazminatın dava tarihi olan 19/01/2011 tarihinden itibaren işleyecek .... Bankasının kısa vadeli avanslar için uyguladığı, temerrüt faizi tahsili ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili ve katılma yolu ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalı vekilinin temyiz istemi yönünden yapılan incelemede; Mahkeme hükmü davalı vekiline 09.04.2014 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı vekilinin temyiz dilekçesi ise 15.05.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davalı vekilince temyiz dilekçesi, 15 günlük ve katılma yolu ile temyiz istemlerinde 10 günlük yasal süre geçirildikten sonra 29.05.2014 tarihinde verilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtay tarafından da bu yolda karar verilebileceğinden, süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir. 2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 660,60 TL fazla alınan onama harcının temyiz eden davacıya geri verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 13/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.