19. Ceza Dairesi 2019/6955 E. , 2019/8930 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
1)Gün adli para cezasının bir gün karşılığının belirlenmesi sırasında uygulama maddesi olan TCK"nin 52/2. maddesi yerine aynı Kanun"un 50/1. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK"nin 232/6. maddesine aykırı davranılması,
2)Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
3)Davaya konu eşyalar hakkında 19.01.2014 günü tasfiye kararı verildiğinin anlaşılması karşısında, eşya tasfiye edilmiş ise tasfiye bedelinin hazine adına irad kaydına, tasfiye edilmemiş ise 5607 sayılı Kanun"un 13/1. maddesi yollaması ile 5237 sayılı TCK"nin 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4)Açılan davanın niteliğine göre, suçtan doğrudan zarar görmeyen ve davaya katılma hakkı bulunmayan TAPDK"nin müdahilliğine karar verilerek lehine vekalet ücreti takdir edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, hükmün üçüncü paragrafındaki ""50/1" ibaresi çıkarılıp yerine "52/2. maddesi" ibaresinin yazılması, hükümden TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin fıkranın çıkartılıp, yerine ""24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına," fıkrasının yazılması, dava konusu eşyanın müsaderesine ilişkin fıkranın hükümden çıkarılarak yerine "dava konusu eşya tasfiye edilmiş ise tasfiye bedelinin hazine adına irad kaydına, tasfiye edilmemiş ise 5607 sayılı Kanun"un 13/1. maddesi yollaması ile 5237 sayılı TCK"nin 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine" fıkrasının yazılması ve hükmün vekalet ücretine ilişkin fıkrasından ""katılanlara" ibaresi çıkarılarak yerine ""Gümrük İdaresine"" ibaresinin yazılması suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün, tebliğnameye uygun olarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.