11. Hukuk Dairesi 2015/11982 E. , 2016/6156 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ......... ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/02/2014
NUMARASI : 2013/94-2014/97
Taraflar arasında görülen davada ......... Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilen 06/02/2014 gün ve 2013/94 - 2014/97 sayılı kararı bozan Daire"nin 15/05/2015 gün ve 2014/14307-2015/6969 sayılı kararı aleyhinde davalılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, ...... Grubu yöneticileri tarafından yatırılan paranın istendiği an geri ödeneceği ve yüksek oranlarda faiz verileceği vaadinde bulunulması üzerine müvekkilinden 150.000 DM para tahsil edildiğini ve tahsil edilen bu para karşılığında müvekkiline “Y.. Ş.. Hisse Senedi Devir ve Kabul Sözleşmesi” ibareli bir belge verildiğini, müvekkilinin ödediği parayı geri almak istediğinde ise ödeneceği sözü verilmesine rağmen paranın ödenmediğini, davalıların yasalara aykırı şekilde müvekkilinden para tahsil ettiklerini ve bu faaliyetlerini geçerli bir hisse senedi satımı yapılmış gibi göstermeye çalıştıklarını, müvekkilinin şirket ortağı yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, müvekkiline hisse senedi teslim edilmediğini, şirket defterlerinin usulüne uygun tutulmadığını ve gerçeği yansıtmadığını, davalı D.. U..’ın diğer davalı şirketler ile birlikte müvekkilinin uğradığı zarardan sorumlu olduğunu, müvekkilinin yatırdığı para karşılığı kendisine verilen vaatlerin yerine getirilmemesi nedeniyle davalıların sebepsiz olarak zenginleştiklerini ileri sürerek, müvekkilinin davalı şirketlerle kurulmuş geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespiti ile kurulan yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğüne ve müvekkilinden tahsil edilen 150.000 DM karşılığı 134.704,95 TL’nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı şirket yönünden davanın ispat olunamadığından, davalı D.. U.. yönünden ise pasif husumet ehliyeti yokluğundan davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce davacı yararına bozulmuştur.
Bu kez davalılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalılar vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 3,20 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK"nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 265,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 02/06/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti, hukuka aykırı şekilde kurulan yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğü ve davalılar tarafından tahsil edilen paranın istirdadına ilişkindir.
Mahkemece, hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda rapor düzenlenmesi için dosya Ticaret Hukuku Öğretim Üyesi, Mali Müşavir-Sermaye Piyasası Kurulu Bağımsız Denetçisi ve Sermaye Piyasası Hukuku Uzmanından oluşturulan bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş, bilirkişi kurulu ibraz ettiği raporunda, davacının hisse senetlerini davalılardan devir yolu ile aldığı, söz konusu payların Takasbank kayıtlarında yer aldığı, bu tespit ve değerlendirmelere göre davacının davalı şirkete ortak olduğu, 6762 sayılı TTK"nın 405/2. maddesine göre şirkete sermaye olarak koyduğu nakti geri isteyemeyeceği, aynı Yasanın 329. maddesine göre de şirketin kendi hisse senetlerini geri almasının sınırlı hallerde mümkün olabilmesi nedeniyle, davacının bu yöndeki taleplerinin de yerinde görülemeyeceğini beyan etmişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı şirket yönünden davanın ispat olunamadığından, davalı D.. U.. yönünden ise pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamına, uyulan bozma kararı gereğince alınan bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun yerel mahkeme kararının onanması gerektiği görüşünde olduğumdan, sayın çoğunluğun karar düzeltme talebinin reddine ilişkin kararına katılmıyorum.