5. Ceza Dairesi 2016/4577 E. , 2016/9619 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Rüşvet alma, dolandırıcılık, resmi belgeyi yok etme, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, 2863 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında rüşvet alma ve resmi belgeyi yok etme, sanık ... hakkında suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, sanıklar ... ve ... hakkında 2863 sayılı Yasaya muhalefet, sanıklar ..., hakkında dolandırıcılık suçlarından mahkumiyetlerine ve sanıklar ... ve ..."in suçtan elde ettikleri kabul edilen taşınmazların ve değerlerinin müsaderesine
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
CMK"nın 260/1. maddesine göre rüşvet alma suçundan katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükmün vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında 3628 sayılı Yasanın 18. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sadece bu suç yönünden katılma talebinin KABULÜNE, sanıklar hakkında tayin olunan cezanın miktarlarına göre bir kısım sanıklar müdafiin duruşmalı inceleme istemlerinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddiyle incelemenin duruşmasız yapılmasına, tebliğnamede adına yer verilen ... hakkında herhangi bir temyiz talebi olmadığı da gözetilerek katılan ... vekilinin temyiz talebinin dilekçesinin kapsamına göre sanıklar ..., ... ve ... hakkında kendisine karşı dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik, diğer sanıklar ve müdafiilerinin temyiz taleplerinin ise kendileri hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olduğu nazara alınarak incelemenin söz konusu temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanık ... hakkında rüşvet verme suçundan açılan kamu davası ile ilgili olarak mahallinde bir hüküm verilmesi mümkün görülmüştür.
Sanıklar ... ve ... hakkında 2863 sayılı Yasaya muhalefet, sanık ... hakkında resmi belgeyi yok etme suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı Kararının infaz aşamasında gözetilmesi, sanık ..."ün erteli mahkumiyet hükmü yönünden mahkemesine ihbarda bulunulması mahallinde mümkün görülmüş, adli sicil kaydına göre mükerrir olduğu ve suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık ... hakkında resmi belgeyi yok etme suçu açısından aynı Yasanın 53/5 ve 58/6-7. maddelerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi ise aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni sayılmamıştır.
Delillerle iddia ve savunma duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanıklar ve müdafiilerinin temyiz itirazlarının reddiyle eleştirilen hususlar dışında usul ve kanuna uygun olan hükümlerin ONANMASINA,
Sanık ... hakkında rüşvet alma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı Kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Adli sicil kaydına göre mükerrir olduğu anlaşılan sanık ... hakkında TCK"nın 58/6-7. maddesinin uygulanmaması,
Suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık ... hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, katılan Hazine vekili, sanık ... ve müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu cihetin yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan Mahkemenin ceza tayinine ilişkin uygulaması da gözetilerek sanık ... hakkında rüşvet almak suçundan kurulan hüküm fıkrasına “Suçun TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkilerin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi gözetilerek sanığın aynı Kanunun 53/5. maddesi gereğince cezanın infazından sonra işlemek üzere takdiren 1 yıl 8 ay süreyle bu hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmasına” ve "Sanığın adli sicil kaydına göre ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2005/633 - 417 E-K sayılı ilamı ile mükerrir olması karşısında TCK"nın 58/7. maddesi gereğince sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Sanıklar ..., hakkında dolandırıcılık; sanık ... hakkında suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri ile sanıklar ... ve ..."in suçtan elde ettikleri kabul edilen taşınmazların ve değerlerinin müsaderesine dair kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Sanıklar ..., hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan tüm hükümler yönünden; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile TCK"nın 157. maddesinin uzlaşma kapsamına alınması karşısında sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Sanık ... hakkında suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçundan mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi açısından dosyanın konunun uzmanı tarafsız bir bilirkişi kuruluna tevdi edilerek, söz konusu mal varlıklarının edinilme tarihleri ile suçtan elde edildiği iddia edilen para ve diğer menfaatlerin temin edilme tarihleri karşılaştırılarak aralarında bir illiyet bağı kurulup kurulamayacağı konularında ayrıntılı görüş sorulup rapor alınmadan, ayrıca iddia ve kabule göre dava konusu malvarlığı değerlerinin hangi öncül suçtan kaynaklandığı ve gayrı meşru kaynağını gizleyerek meşru bir yolla elde edildiği konusunda kanaat uyandırmak maksadıyla “hangi işleme tabi tutup” aklama suçunu işlediği, dolandırıcılık suçlarından elde edilen paralarla, edinilme tarihleri de gösterilmek suretiyle malvarlığı hareketleri arasında somut ilişkinin nasıl kurulduğu da açıklanmadan eksik incelemeyle karar verilmesi,
Sanıklar ... ve ..."in suçtan elde ettikleri kabul edilen taşınmazların ve değerlerinin müsaderesine hükmedilmiş ise de; 5237 sayılı TCK"nın 55. maddesi gereğince kazanç müsaderesinin ancak suçun işlenmesi ile elde edilen veya suçun konusunu oluşturan ya da suçun işlenmesi için sağlanan maddi menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazançların suçun mağduruna iade edilememesi halinde mümkün olduğu gözetilmeyerek yazılı şekilde müsadere kararları verilmesi,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı Kararının Resmi Gazetenin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılması gerekliliği,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili, sanıklar ve müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, dolandırıcılık suçları yönünden esası incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile TCK"nın 157. maddesinin uzlaşma kapsamına alınması karşısında sanık ..."ın bu suçtan TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü değilse derhal salıverilmesinin mahalline bildirilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, 12/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.