Zincirleme olarak nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/7605 Esas 2020/9871 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/7605
Karar No: 2020/9871
Karar Tarihi: 04.03.2020

Zincirleme olarak nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/7605 Esas 2020/9871 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2016/7605 E.  ,  2020/9871 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Zincirleme olarak nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs
    HÜKÜM : Zincirleme olarak nitelikli zimmete teşebbüs suçundan mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Olay tarihinde Beylerbeyi köyü muhtarı olan sanığın, çocukları olan temyiz dışı sanıklar adına köy tüzelkişiliğine ait taşınmazların satımı nedeniyle köy ihtiyar heyetine başvurup satımı hususunu karara bağladığı, arsa bedeli olarak herhangi bir ödeme yapmadıkları halde sanık ..."nin sahte olarak iki adet makbuz tanzim ederek söz konusu arsa paylarının çocukları adına devir ve tescilini sağlamaya çalıştığı iddiası ile açılan kamu davasında; sanığın iki adet taşınmaza ilişkin makbuz kesmesine rağmen, tahsil ettiği parayı köy kayıtlarına intikal ettirmeksizin mal edindiği kabul edilerek mahkumiyetine karar verilmiş ise de; 5271 sayılı CMK"nın 225/1. maddesindeki "Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir." şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemden ibaret olduğu, açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılması, davaya konu edilmeyen bir eylemden dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulmasının yasaya aykırı olduğu, sanık hakkında açılan kamu davasında 02/01/2009 tarihli, 556 ve 557 sayılı makbuzların karşılığının tahsil edilerek mal edinildiğine ilişkin bir anlatım olmadığı, bu iddialar yönünden zamanaşımı süresi içerisinde mahallinde yasal işlem yapılmasının mümkün olduğu gözetilip, sanığın zimmet suçundan beraatine karar verilmesi gerekirken yasal olmayan gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    Sanığın sübutu kabul edilen eyleminin muhtarlığa ait defter ve kayıtların incelenmesi sonucu basit bir araştırmayla ortaya çıktığı göz önüne alınarak basit zimmet suçundan cezalandırılması yerine, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı biçimde nitelikli zimmet suçundan mahkumiyetine karar verilmek suretiyle fazla ceza tayini,
    Suça konu makbuzlara ilişkin olarak yapıldığı kabul edilen ödemelerin değişik zamanlarda mal edinildiğine dair delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde gösterilmeden zincirleme suç hükümleri uygulanmak suretiyle fazla ceza tayini,
    Ceza ertelenmediği ve aynen infaza konu karar da olmadığı halde, hükmün 7. bendinde TCK"nın 51. maddesi uyarınca sanığa verilen hapis cezasının aynen infazına karar verilmesi,
    Sanık hakkında Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde yer alan bazı ibarelerin iptaline ilişkin Kararının değerlendirilmesi lüzumu,
    Yüklenen suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında, 53/5. maddesi uyarınca, ayrıca, cezasının infazından sonra işlemek üzere hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükmün BOZULMASINA 04/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.