8. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/8160 Karar No: 2019/691 Karar Tarihi: 22.01.2019
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/8160 Esas 2019/691 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2018/8160 E. , 2019/691 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Ve Yıkım
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
.K.. A R A R
Davacı, maliki olduğu 797 parsel sayılı taşınmaza, davalıların hiçbir haklı nedene dayanmadan ev inşa ettiklerini ileri sürerek elatmalarının önlenmesine ve yapıların yıkılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalılar, taşınmaza müdahalelerinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, müdahalenin keşfen sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli, ağaçlı tarla niteliğindeki 797 parsel sayılı taşınmazın davacı adına kayıtlı olduğu, bilirkişilerin 13.01.2014 tarihli raporuna göre taşınmaza tecavüzlü 4 parça yapının bulunduğu, bunlardan (A) ve (D) harfi ile gösterilen yapıların tamamının çekişmeli taşınmazın içerisinde yer aldığı, (B) harfi ile gösterilen 37,65 m² alanlı yapının 2,97 m² "lik kısmı ile (C) harfi ile gösterilen 117,31 m² alanlı yapının 22,88 m² "lik kısmının dava konusu taşınmaza tecavüzlü olduğu, dava dışı...."nin aşamalardaki beyanında bir kısım yapıların yıkıldığını beyan ettiği ve davacı yanın da yıkımı kısmen kabul ettiği ancak enkaz kalıntılarının bulunduğunu, bazı yapıların ise halen kullanılabildiğini ileri sürdüğü anlaşılmaktadır. Somut olayda; inşa edilen yapıların dava konusu taşınmaza tecavüzlü olduğu açık ise de anılan yapıların kim tarafından kullanıldığı tespit edilmediği gibi davalıların savunması üzerinde durularak yıkılan kısımlar da saptanmamıştır. Hal böyle olunca, taşınmazın başında keşif yapılması, taraf delillerinin eksiksiz toplanarak tanıkların dinlenilmesi, hangi yapıların kim/kimler tarafından kullanıldığının tereddüte mahal vermeyecek şekilde saptanması, yıkıma konu yapıların tespit edilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, Kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK"nin geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 22.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.