Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2016/1175
Karar No: 2017/132

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2016/1175 Esas 2017/132 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2016/1175 E.  ,  2017/132 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Ağır Ceza

    Silahlı terör örgütü propagandası yapma suçundan sanık ..."ün 3713 sayılı Kanunun 7/2, 5237 sayılı TCK"nun 62/1, 53 ve 58/9. maddeleri uyarınca 10 ay, sanık ..."ın ise 3713 sayılı Kanunun 7/2, 5237 sayılı TCK"nun 53 ve 58/9. maddeleri gereğince 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluğuna ve cezalarının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 31.05.2013 gün ve 85-83 sayılı hükümlerin, sanıkların müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 16. Ceza Dairesince 22.12.2015 gün ve 4896-5028 sayı ile;
    "Uludere olayını protesto için yapılan gösteri esnasında sanıkların atkı ile yüzlerini kapatmalarının kimliklerinin gizlenmesini ve tanınmamalarını sağlayacak derecede olmaması nedeniyle müsnet suçun unsurları oluşmadığından beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 27.05.2016 gün ve 384177 sayı ile;
    "Sanıklara atılı terör örgütü propagandası yapma suçunun düzenlendiği 4963 sayılı Kanunla değişik 3713 sayılı Kanunun 7/2. maddesi; "Yukarıdaki fıkra uyarınca oluşturulan örgüt mensuplarına yardım edenlere veya şiddet veya diğer terör yöntemlerine başvurmayı teşvik edecek şekilde propaganda yapanlara fiilleri başka bir suç oluştursa bile ayrıca bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşyüzmilyon liradan birmilyar liraya kadar adli para cezası verilir" hükmünü haizdir.
    Kanunun bu amir hükmüne göre şiddet veya diğer terör yöntemlerine teşvik edecek şekilde propaganda eylemleri terör örgütü propagandası yapma suçunu oluşturur.Somut olayda; 28 Aralık 2011 tarihinde Şırnak/Uludere’de sınır bölgesinden geçiş yapmak isteyen kalabalık bir gruba yönelik yapılan hava operasyonu sonucu 34 şahsın ölmesini protesto etmek amaçlı 31.12.2011 günü saat:12:30’da Barış ve Demokrasi Partisi İl Binası önünde toplanan yaklaşık 450 kişilik grubun buradan hareketle Gölbaşı Caddesi ve Atatürk caddesini takiben Demokrasi Parkına geldiği, burada basın açıklaması metnini grup içerisinden bir kişinin okuduğu, 2 dakikalık oturma eylemi ve akabinde saygı duruşu yapıldığı, sonra, tekrar Gölebatmaz Caddesi istikameti üzerinden Barış ve Demokrasi Partisi önüne geldikleri,basın açıklaması esnasında ve sonrasında sanıkların da içinde bulunduğu grup tarafından birçok kez terör örgütüne destek mahiyetinde biji serok Apo (yaşasın başkanımız Apo), Kürdistan TC"ye mezar olacak, vur vur gerilla adam olsunlar, disa disa serhildan serokme Öcalan (Yine yine başkaldırı başkanımız Öcalan) şeklinde sloganlar attıkları, özellikle vur vur gerilla adam olsunlar ve disa disa serhildan serokme Öcalan (Yine yine başkaldırı başkanımız Öcalan) şeklindeki sloganların şiddet veya diğer terör yöntemlerine başvurmayı teşvik edecek nitelikte olduğu ve sanıklara atılı suçun unsurlarının bu şekilde oluştuğu" görüşüyle itiraz kanun yoluna müracaat etmiştir.
    CMK"nun 308/1. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 16. Ceza Dairesince, 14.06.2016 gün ve 4317-3961 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    İtirazın kapsamına göre inceleme sanıklar ... ve ... hakkında 31.12.2011 tarihli "silahlı terör örgütü propagandası yapma" suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümleri ile sınırlı olarak yapılmıştır.
    Özel Daireyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanıklar ... ve ..."ın üzerlerine atılı silahlı terör örgütü propagandası yapma suçunun unsurları itibariyle oluşup oluşmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    28.12.2011 günü Şırnak ili Uludere kırsalında meydana gelen ve 35 kişinin ölümü ile sonuçlanan hava harekâtından bir gün sonra, örgütün amaçları doğrultusunda yayın yaptığı belirtilen www.fıratnews.com isimli internet sitesinde; “KCK: katliam tamamen planlı” ve 30.12.2011 tarihinde "Komalen Cıwan: gençlik katliamın hesabını soracak!" başlıklı eylem çağrıları yapıldığı,
    Suç tarihi olan 31.12.2011 tarihinde saat:12.30’da yaklaşık 450 kişilik grubun Barış ve Demokrasi Partisi İl Binası önünde söz konusu olayı protesto etmek için toplandığı, buradan hareket ederek Gölbaşı Caddesi ve Atatürk Caddesini takiben Demokrasi Parkına geldikleri, basın açıklaması metninin okunduğu, iki dakikalık oturma eylemi ve akabinde saygı duruşundan sonra, yaklaşık 75 kişilik grubun tekrar Gölebatmaz Caddesi üzerinden Barış ve Demokrasi Partisi önüne geldiği,
    Basın açıklaması ve yürüyüş esnasında ""kürdistan faşizme mezar olacak", "faşist AKP toplu katliamın hesabını verecek", "direneceğiz hesabını soracağız", "İmralı tecritine son", "35 F16 vakası" şeklinde dövizler açıldığı, terör örgütü ve terörist başı lehine "biji serok apo" (Yaşasın başkanımız apo), "baskılar bizi yıldıramaz", "kahrolsun AKP faşizmi", "gençlik aponun fedaisidir", "şehid namırın" (şehitler ölmez), "PKK halktır halk burada", "kürdistan TC’ye mezar olacak", "vur vur gerilla adam olsunlar", "disa disa serhildan serokeme Öcalan" (Yine yine başkaldırı başkanımız Öcalan), "selam selam İmralıya bin selam" gibi sloganların atıldığının belirlendiği,
    Kolluk tarafından tanzim edilen 03.04.2012 tarihli tespit tutanağında; 31.12.2011 günü sanıklar ... ve ..."ün terör örgütünün propagandasına dönüştürülen toplantı ve gösteri yürüyüşünde kimliklerini gizleme amacıyla yüzlerini tamamen veya kısmen kapattıklarının belirtildiği,
    31.12.2011 tarihli fiziki takip tutanağında; olay günü saat 13.05 sıralarında sanık ..."ın yüzünü puşi ile kapatarak zafer işareti yaptığı, saat 13.09 sıralarında sanık ..."ün oturma eyleminden sonra dağılırlarken yere çökerek puşi ile yüzünü montunun şapkasıyla da başını örttüğü, saat 13.13 sıralarında sanık ..."ün kol kola girdiği şahıslarla BDP ve Adıyaman Demokratik Özgür Öğrenci Derneğine doğru yürürken slogan attıkları tespitlerine yer verildiği,
    Üç polis memurunca, tanzim edilen, bilirkişi raporunda, 7 numaralı DVD"nin 14 ile 17. saniyelerinde sanık ..."ın tanınmamak için yüzünü kısmen, sanık ..."ün ise 20.49 ile 21.46 saniyelerinde yüzünü kapattığı ve "biji serok apo (yaşasın başkanımız apo), şehit namırın (şehitler ölmez), PKK halktır halk burada, kürdistan TC"ye mezar olacak, vur vur gerilla adam olsunlar, disa disa serhildan serokme Öcalan (yine yine başkaldırı başkanımız Öcalan)" gibi sloganlar atan grup içerisinde sanık ...’ın yer aldığı, sanık ..."ün ise slogan atan bu grup ile birlikte hareket etiği kanaatinin bildirildiği, ancak bilirkişi raporunda sanıklar ... ve ...’ün fotoğraflarına yer verilmediği,
    Naip hakim tarafından 30.05.2013 tarihinde düzenlenen Dvd İzleme Tutanağında, izlenen görüntülerin, 24.04.2012 tarihli bilirkişi raporu, olay sırasında çekilen ve fotoğraf haline getirilen görüntüler ve sanıklara ait teşhise elverişli, fotoğraflar ile uyumlu olduğunun belirtildiği,
    Ceza Genel Kurulu tarafından denetlenen, CD ve DVD"lerde bulunan kamera görüntülerinde ise; sanıklar ... ve ..."ın silahlı terör örgütü lehine slogan attıklarına veya grup tarafından atılan sloganlara eşlik ettiklerine dair bir kaydın bulunmadığı, görüntülerin kesitlerinde yüzlerinin kısmen dahi kapalı olmadığı ve yüzlerini kapatmalarının kimliklerini gizleyecek dereceye ulaşmadığı,
    Anlaşılmaktadır.
    Suç tarihinde 20 yaşında olup, Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği bölümünde öğrenim gören sanık ...;
    Savcılıkta; 31.12.2011 tarihinde Şırnak Uludere olayları ile ilgili Adıyaman"da Demokrasi Parkı Önünde yapılan basın açıklamasına katıldığını, herhangi bir slogan atmadığını,
    Sorguda; yüklenen suçlamaları kabul etmediğini, bir üniversite öğrencisi olarak Uludere"de meydana gelen olayı vicdanı kabul etmediğinden katıldığını,
    Duruşmada; Roboski için yapılan basın açıklamalarına herhangi bir yerden talimat almadan insani duyarlılıktan ötürü katıldığını, ancak yüzünü kapatmadığını, hava soğuk olduğundan boğazını kapattığını, fakat yüzünün görünecek şekilde açık olduğunu,
    Suç tarihinde 20 yaşında olup, Adıyaman Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Matematik bölümünde öğrenim gören sanık ...;
    Kollukta müdafii eşliğinde alınan ifadesinde; belirtilen basın açıklamasına fıratnewsde yayınlanan bildiri üzerine değil, insanlık namına katıldığını, basın açıklamasının organizesinin ADÖÖDER tarafından yapıldığını, olay günü evinin karşısında kalabalığı görüp konuyu öğrenince dahil olduğunu, basın açıklamasında yasadışı slogan atan şahısları tanımadığını,
    Benzer anlatımlarda bulunduğu savcılık ve sorgu ifadesinde; toplantı sırasında yağmurun atıştırdığını, montunun şapkası ile kafasını kapatmış olabileceğini, ancak kendisinin slogan atmadığını, puşi ile yüzünü kapatmadığını, puşiyi boynuna bağladığını, yürüyüş esnasında yüzünün kapalı olduğuna ilişkin fotoğrafı ilk kez sorguda gördüğünü,
    Kovuşturma evresinde; dosya içerisindeki tutanak, rapor ve belgelerdeki aleyhine olan hususları kabul etmediğini,
    Savunmuşlardır.
    Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre “propaganda”; “Bir öğreti, düşünce veya inancı başkalarına tanıtmak, benimsetmek ve yaymak amacıyla söz, yazı vb. yollarla gerçekleştirilen çalışma, yaymaca” şeklinde tanımlanmış,
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.12.1990 tarih ve 1990/9-263 E., 1990/336 K. sayılı kararında ise propaganda; “bir bütün olarak toplumun ya da belirli bir kesimin inanç, tutum ve davranışlarını yönlendirmek amacıyla bilinçli olarak seçilmiş bilgi, olgu ve savları sistemli bir çaba ve çeşitli araçları kullanarak yayma etkinlikleridir. Propaganda; geniş bir kitleyi, belirli hedefler doğrultusunda ikna etme çabasıdır. Bu yolla kitle desteği sağlamak istenmektedir.” şeklinde ifade edilmiştir.
    3713 sayılı Kanunun suç tarihinde yürürlükte olan 7/2. maddesi;
    “Terör örgütünün propagandasını yapan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. Ayrıca, basın ve yayın organlarının suçun işlenişine iştirak etmemiş olan (…)(1) yayın sorumluları hakkında da bin günden onbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Ancak, yayın sorumluları hakkında, bu cezanın üst sınırı beşbin gündür. Aşağıdaki fiil ve davranışlar da bu fıkra hükümlerine göre cezalandırılır:
    a)Terör örgütünün propagandasına dönüştürülen toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde, kimliklerin gizlenmesi amacıyla yüzün tamamen veya kısmen kapatılması.
    b)Terör örgütünün üyesi veya destekçisi olduğunu belli edecek şekilde, örgüte ait amblem ve işaretlerin taşınması, slogan atılması veya ses cihazları ile yayın yapılması ya da terör örgütüne ait amblem ve işaretlerin üzerinde bulunduğu üniformanın giyilmesi.” şeklindedir.
    Diğer taraftan, 05.07.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun "Dava ve cezaların ertelenmesi" başlıklı geçici 1. maddesinde;
    "1) 31.12.2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; temel şekli itibarıyla adlî para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı;
    a) Soruşturma evresinde, 04.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171"inci maddesindeki şartlar aranmaksızın kamu davasının açılmasının ertelenmesine,
    b) Kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine,
    c) Kesinleşmiş olan mahkûmiyet hükmünün infazının ertelenmesine,
    Karar verilir.” hükmü yer almaktadır.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.07.2014 gün ve 386-353 sayılı kararında ise; toplantı ve gösteri yürüyüşünün bir düşünce ve kanaat açıklaması yöntemi olması nedeniyle 2911 sayılı Kanunun 32/1 ve 33/1. maddelerinde yaptırıma bağlanan eylemlerinin 6352 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesi kapsamında kabul edilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16.09.2014 gün ve “96-375” ve “147-376” sayılı kararlarında da aynı sonuca ulaşılmıştır.
    Suç tarihi nazara alınarak, 3713 sayılı Kanunun 7/2. maddesinde düzenlenen propaganda suçunun da, 2911 sayılı Kanunun 32/1 ve 33/1. maddelerinde yaptırıma bağlanan eylemler gibi 6352 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesi maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklama yöntemiyle işlendiği Özel Dairelerce kabul edilmektedir. Ancak "terör örgütünün propagandasına dönüştürülen gösteri yürüyüşünde, kimliğin gizlenmesi amacıyla yüzün kapatılması" bakımından bir ayrım bulunmakta olup, kimliğin gizlenmesi amacıyla yüzün tamamen veya kısmen kapatılması suretiyle işlenen propaganda fiileri 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında bir düşünce ve kanaat açıklaması yöntemi olarak değerlendirilmemektedir.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    Uludere ilçesinde meydana gelen ve 35 kişinin ölümü ile sonuçlanan olayı protesto etmek için bir araya gelen grubun içinde yer alan sanıklar ... ve ..."ün, kamera görüntülerinde silahlı terör örgütü lehine slogan atmaları veya grup tarafından atılan sloganlara eşlik etmeleri söz konusu olmayıp, yüzlerini kapatmalarının kimliklerinin gizlenmesi ve tanınmamalarını sağlayacak derecede olmaması nedeniyle müsnet suçun unsurlarının oluşmadığına ilişkin Özel Daire bozma ilamında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Bu itibarla; haklı nedene dayanmayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
    SONUÇ :
    Açıklanan nedenlerle,
    1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
    2- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.03.2017 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi