11. Hukuk Dairesi 2015/12451 E. , 2016/6149 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...... ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/04/2015
NUMARASI : 2014/668-2015/286
Taraflar arasında görülen davada ...... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20.04.2015 tarih ve 2014/668-2015/286 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı .... Bank A.Ş. vekili ile fer"i müdahil..... vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 31.05.2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av. Ö... S...., davalı ..... Bank A.Ş. vekili Av. E.... I..... ve fer"i müdahil ..... vekili Av. C..... K...... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ..... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının murisi A.....T...."ın ..... Bank A.Ş. ......Şubesi"ne 21.807,49 USD"yi vadeli olarak yatırdığını, 21/12/1999 tarihinde ..... Bank A.Ş. yönetimine BDDK tarafından el konulduğunu ve ..."ye devredildiğini, bu bankanın daha sonra ...... Bank A.Ş. ile birleştirildiğini, ....bank A.Ş."nin ise...... Bank A.Ş."ye satıldığını, talep edilmesine rağmen davalı Banka tarafından paranın off shore bankasına aktarıldığı gerekçesiyle ödenmediğini ileri sürerek; 21.807,49 USD"nin 21/12/1999 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince temerrüt faizi uygulanmak sureti ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Banka ve ...... vekilleri, davalı Banka ile .... bankasının farklı tüzel kişiliklere sahip olduğunu, davanın zamanaşımı süresinin sona erdiğini, hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının serbest iradesiyle daha fazla faiz getirisi sağlayan bir yatırım alternatifi olarak kıyı bankacılığını tercih ettiğini, davalı banka tarafından bilgisi dışında işlem yapılması ve iradesinin yanıltılmasının söz konusu olmadığını savunarak, davanın husumet yönünden, zaman aşımı ve hak düşürücü süre yönünden reddini, aksi halde esas yönünden reddini istemişlerdir.
Fer"i müdahil ...... vekili, ......"ye devrolunan bankaların ....... hesapları nedeniyle zarara uğrayan mudilerin açmış olduğu davalarda ........"nin borcu üstlendiğini, bu nedenle uyuşmazlığın asıl muhatabının ...... olduğunu savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabulüne, 18.805 USD"nin 21/12/1999 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının bir yıllık mevduata uyguladıkları USD faiz oranını uygulanmak suretiyle ödeme tarihindeki TL karşılığının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı ...... Bank A.Ş. vekili ile fer"i müdahil ... vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa"nın 3/k bendinde "Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi" tüketici, 3/ı bendinde ise "Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem" tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa"nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa"nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir. HMK"nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; davanın açıldığı 08.07.2014 tarihi itibariyle 6502 sayılı Yasa"nın yürürlükte olduğu, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu bankacılık işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hususu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenip yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre davalı vekili ile fer"i müdahil ..... vekilinin esasa yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekili ve fer"i müdahil .......vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekili ve fer"i müdahil ...... vekilinin esasa yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı Banka"ya iadesine, 02.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.