Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/14239 Esas 2014/15392 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/14239
Karar No: 2014/15392
Karar Tarihi: 03.11.2014

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/14239 Esas 2014/15392 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Gemlik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir dava sonucunda Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümlerine göre kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkeme davanın kabulüne karar verdi ancak karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay, temyiz isteminin süresi içinde olduğunu tespit ettikten sonra dosyada yapılan incelemeler sonucunda, dava hakkında alınan kararın doğru olmadığı sonucuna varmıştır. Söz konusu kararda iki nokta üzerinde durulmuştur. Birincisi, taşınmazın değerinin münavebeye alınacak ürünler yönünden sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmamasının önem taşıdığı ve sulamanın yeterli olup olmadığının belirlenmeden karar verilemeyeceği, ikincisi ise taşınmazın tapu kaydında mevcut olan haciz şerhlerinin kamulaştırma bedeline yansıtılması gerektiği.
Kanun Maddeleri: Kamulaştırma Yasası'nın 4650 sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendi.
18. Hukuk Dairesi         2014/14239 E.  ,  2014/15392 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Gemlik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 01/10/2013
    NUMARASI : 2012/705-2013/981

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak;
    1-Kamulaştırma Yasası"nın 4650 sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde taşınmazın dava tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmekte olup, bu yöntemle taşınmazın değerinin saptanmasında münavebeye alınacak ürünler yönünden sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşıdığından; bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi olduğu belirlendikten sonra etrafında bulunan havuzlardan alınan sularla sulandığı belirtilmiş ise de; sulamanın dava konusu taşınmazın tamamında ve her mevsim için fiilen yeterli olup olmadığı, dereden sulanıyorsa bu suyun kendi doğal akışı ile mi yoksa özel bir pompalama ya da başka bir sistemle mi taşınmaza ulaştığı, yapılan sulamanın başkasının taşınmazındaki bir havuzdan yapılıyor olması durumunda bu sulamanın daimi ve geçerli kabul edilebilmesi için kaynak üzerinde dava konusu taşınmaz lehine bir irtifak hakkı kurulmuş olması gerektiğinden bunun varlığı ve suyun yeterliliği gibi hususlarda ayrıntılı bir biçimde araştırma yapılıp belirlenmeden, pompalama ile sulama varsa buna ilişkin yapılacak giderlerin de üretim masraflarına ilave edilmesi gerektiği dikkate alınarak,
    Mahkemece; bilirkişi kurulundan, yukarıda belirtilen hususlarda ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması,
    2-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut olan haciz şerhlerinin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılmaması,
    Doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 03.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.