11. Hukuk Dairesi 2020/544 E. , 2020/5519 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : .FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 16.10.2019 tarih ve 2017/188-2019/397 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, T.S.E. markasını herhangi bir yerde kullanmak için, müvekkili ile marka sözleşmesi yapılması gerektiğini, davalının böyle bir sözleşme akdetmeksizin üretip satmakta olduğu LOVATO marka LPG kitleri için T.S.E. İmalat Yeterlilik Belgesi, İmalat Yeterlilik belge sureti, muayene kontrol ve karayolu uygunluk belgesini sahte olarak düzenleyerek araçların trafiğe çıkmalarını sağladığını, davalının, bu eylemi ile müvekkilinin manevi itibarını zedelediğini ve eylemin haksız rekabet teşkil ettiğini, hakkı olmadığı halde T.S.E. markasını kullanarak tüketiciyi aldattığını, davalı firmanın üretimini yaptığı LPG araç kiterinin insan hayatını ve güvenliğini tehlikeye sokabilecek niteliği de nazara alınarak marka kullanma ücreti oranının 3 katı manevi tazminat talep ettiklerini ileri sürerek, T.S.E. markasına vaki tecavüzün önlenmesine, davalı tarafından piyasaya sunulan ve halen stoklarında bulunan haksız marka basılı her türlü broşür ve ürünlerin toplattırılarak muhafaza altına alınmasına, 4.779 TL maddi, 14.337 TL manevi tazminatın belgelerin sahte olduğunun tespit edildiği 17.10.2005 tarihinden itibaren işleyecek ticari reekont faiziyle davalıdan tahsiline, haksız tecavüz için verilecek kararın trajı en yüksek iki büyük gazetede ilan edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin T.S.E. tarafından verilmiş belgelere istinaden işlerini yaptığını, hakkında soruşturma başlatılan Salim Sayar firmasıyla davalının herhangi bir ilişkisinin olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; ceza yargılamasına konu dava dosyası incelendiğinde; rapordaki basiretli tacir ilkesinin somut olayda uygulama yerinin bulunmadığı anlaşılmış, faili meçhul kişilerce davalıların kaşesinin sahtesinin yaptırılması suretiyle belge düzenlendiği, bu belgelerin ceza yargılamasında sanık vekillerinin beyanı kapsamına göre Zeytinburnu"nda bir matbaada basıldığının ileri sürüldüğü, hiçbir aşamada kaşe ve üzerindeki imzaları sanıkların kabul etmedikleri, nitekim yaptırılan kriminal incelemenin de sanık savunmalarını doğruladığı, öte yandan dönüşümü yapılan aracın İzmir ilinde ele geçtiği, ancak sanıkların savunmalarının aksi hiçbir delilin ceza yargılamasında bulunmadığı gibi hukuk yargılamasında da toplanan deliller kapsamına göre atılı eylemin davalılarca işlendiğinin ispat edilemediği, öte yandan delil niteliğine haiz belge üzerinde yapılan incelemede belgelerdeki imzaların sanık ... ve ..."in eli ürünü olmadığının 05.11.2014 tarihli rapor ile anlaşıldığı dolayısıyla kesinleşen ve kesin hüküm niteliği bulanan ceza yargılamasına esas dosya ve deliller bir bütün olarak incelendiğinde sahte belge düzenleyen Selim Sayar ile davalı şirket arasında ticari bir ilişkinin bulunduğu ispat edilemediğinden, subut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 30.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.