
Esas No: 2015/22735
Karar No: 2017/7835
Karar Tarihi: 13.11.2017
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/22735 Esas 2017/7835 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ve davalılar ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalıların tüm, davacı Kurumun sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Dava, 24.02.2005 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan ölüm aylığı yardımının davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davanın yasal dayanağını teşkil eden 1479 sayılı Yasa"nın 63. maddesi “Üçüncü bir kimsenin suç sayılır hareketi ile bu Kanunda sayılan yardımların yapılmasını gerektiren bir halin doğmasında, Kurum, sigortalı veya hak sahiplerine gerekli bütün yardımları yapar. Ancak, Kurum, yapılan bu yardımların ilk peşin değeri için üçüncü kişilere, istihdam edenlere ve diğer sorumlulara rücu eder. Bu kimselerin hak sahiplerine yaptıkları ödemeler dolayısıyla Kurumun zarara uğraması halinde, hak sahiplerine rücu hakkı saklıdır." hükmünü haizdir.
Ölüm aylığı bağlanmasına sebep olan olay trafik kazası olup 2918 sayılı KTK.nun 99/1. maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B.2. maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Gerekli belgeler ibraz edilmeksizin başvuruda bulunulmuş veya hiç müracaat edilmemişse sigorta şirketinin temerrüdünden bahsedilemez. Bu durumda faiz başlangıcının; sigorta şirketi aleyhine icra takibine girişilmişse takip tarihi; dava açılmışsa, dava tarihi olarak kabul ve tespiti gerekmekte olup somut olayda davalı ... şirketi yönünden, faiz başlangıcı olarak dava tarihinin esas alınmasında bir hata bulunmamaktadır. Bununla birlikte rücu davalarında faiz başlangıcı, gelir ve sosyal yardım zammı ödemesi yönünden onay tarihi olup davalılar ... ve ... yönünden faiz başlangıcının dava tarihinden başlatılması hatalı olup faiz başlangıcının onay tarihi olması gerekmektedir. Bu bakımdan davanın kabulüne karar vermek gerekmektedir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi gereği, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ:Hükmün ilk bendinde yer alan "davanın kısmen kabulü" ibaresinin silinerek yerine "davanın kabulüne", "... dava tarihinden itibaren" ibaresi silinerek yerine "davalılar ... ve ... yönünden onay tarihinden, davalı ... şirketi yönünden dava tarihinden itibaren" ibaresinin yazılmasına "2-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE" ibaresinin silinmesine ve kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalılardan alınmasına 13.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.