11. Hukuk Dairesi 2015/12053 E. , 2016/6143 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/10/2014
NUMARASI : 2013/586-2014/679
Taraflar arasında görülen davada ...1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 14/10/2014 gün ve 2013/586 - 2014/679 sayılı kararı onayan Daire"nin 01/06/2015 gün ve 2015/1947 - 2015/7378 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, kredi ilişkisine binaen alacaklı ... A.Ş"nin müşterek ve müteselsil borçlu davalı aleyhine başlattığı icra takibine itiraz edildiğini, takibin durdurulduğunu, alacağın müvekkilince temlik alındığını ileri sürerek 222.409,71 TL"nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulüne, 7.400 TL"nin davalı tarafça davacı adına kamu bankalarından birinde açılacak faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine karar dairemizce onanmıştır.
Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir.
2-Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın kat ihtarına rağmen ödenmemesi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, hükme esas alınan 21.05.2014 tarihli bilirkişi raporundaki “borçlu cari hesap kredisine ilişkin ihtarın arka sayfasında “hesap hareketleri” başlığı altında herhangi bir hesap hareketine yer verilmediği, anılan borçlu cari hesap kredisine ilişkin devir bakiyesinin ne şekilde oluştuğunun gösterilmediği, dosyaya sunulan ihtarnamenin bu hali ile bir banka kaydı niteliği taşımadığı, borçlu cari hesap bakiyesinin ne şekilde oluştuğu gösterilmeyip sadece özet ve sonuç bilgilere yer verildiği, özet bilgilerin ihtarname arkasına sistem dışında ilave edilmesinin her zaman mümkün olduğu, geriye doğru hesap hareketleri yer almadığından devir bakiyesinin kaynağının ispat edilemediği” şeklindeki tespitlere göre borçlu cari kredisinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik talebin reddine karar verilmiştir.
Dosyada mevcut 21.06.2007 tarihli hesap kat ihtarında borçlu şirketin 21.06.2007 tarihi itibariyle vadesi geçen borçlu cari kredisinin 111.822,00 TL, faizinin 11.643 TL olduğu, kat ihtarı ekinde yer alan hesap hareketleri başlıklı ekstrede ise 01.01.2007 ile 31.03.2007 tarihleri arası dönemde devir bakiyesinin “-114.997,00TL” olduğu yazılıdır. Davacı vekilince dosyaya sunulan 21.06.2007 tarihli “hesap ekstresi” başlıklı belgede geriye doğru gösterilen hesap hareketlerine göre borçlu şirketin kredi hesabından mevduat hesabına toplam 114.997,00 TL virman yapıldığı, yapılan tahsilatlardan sonra borç bakiyesinin 111.822,00 TL olduğu görülmektedir.
Mahkemece, her ne kadar 15.07.2014 tarihli celse davacı vekilinin ne kadar nakdi, ne kadar gayrı nakdi kredi alacağı bulunduğunun açıklanması için kesin mehil verilmiş ise de davacı vekili 01.08.2014 tarihli dilekçesi ile belgeleri temin edemediğini bildirip ilgili bankadan istenmesini talep etmiştir. Bu talep uyarınca ilgili bankadan dava konusu alacağı kapsayan döneme ilişkin hesap ekstresi ve ekstredeki işlemlerin dip belgeleri celp edilip, gerektiğinde yeni bir bilirkişiden rapor alınarak cari kredi borcundan kaynaklanan alacağın var olup olmadığı, varsa miktarı açıklığa kavuşturulup sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davacı vekilinin borcun dayanağını gösteren belgelerin ilgili banka şubesinden celbine dair talebinin hukuki gerekçesi açıklanmadan reddedilerek, cari kredi borcundan kaynaklanan alacağın tahsili talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden, davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının bu yönden kabulü ile Dairemizin 01.06.2015 tarih, 2015/1947 E. 2015/7378 K sayılı onama ilamının kaldırılarak mahkemece verilen kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer karar düzeltme istemlerinin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 01.06.2015 Tarih, 2015/1947 Esas- 2015/7378 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak mahkemece verilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 02/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.