Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre suç tarihlerinin 26.12.2012- 27.12.2012 şeklinde mahallinde düzeltilebileceği kabul edilerek yapılan incelemede; 1-Sanıklar hakkında yaralama suçundan kurulan beraat hükümlerinin temyiz incelemesinde; Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik katılan ..." ın temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 2-Sanık ... hakkında tehdit suçundan kurulan beraat hükmünün temyizine gelince; Tehdit fiili, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Ayrıca tehdidin somut olayda muhatap üzerinde etkili olması şart değildir. Bu nedenle mağdurun korkup korkmadığının araştırılması gerekmez. Bu açıklamalar doğrultusunda, sanığın, " ...evini başına yıkarım" şeklinde mesajı müştekinin cep telefonuna göndermiş olduğunun kabul edilmesi karşısında, sanığın olay günü müştekiye sarf ettiği tehdit sözlerinin, kızgınlık ve öfke halinde sarf ettiği sözler olup muhatap üzerinde ciddi derecede korku panik ve endişeye yol açmadığı” biçimindeki kanuni temelden yoksun gerekçeyle beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve katılan ..." ın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.