Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/15308
Karar No: 2018/25890
Karar Tarihi: 03.12.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2018/15308 Esas 2018/25890 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı bünyesinde pazarlama elemanı olarak çalışan davacının iş sözleşmesi haklı sebep olmadan feshedilmiştir. Davacı, kıdem tazminatı, fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil, hafta tatili ve yıllık izin ücreti ile kötüniyet tazminatı, ücret farkı alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı ise davacının işe gelmeyerek ve şirketin güvenini kötüye kullanarak sözleşmenin haklı sebeple feshine neden olduğunu savunmuştur. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar vermiştir. Temyiz edilen karar, gerekçe açıklanmadığı için bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: 6100 Sayılı HMK'nun 297/1-2, 297/c ve 297/2 maddeleri gereği, mahkeme kararında hüküm sonucu, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi, gerekçesinde tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve h
22. Hukuk Dairesi         2018/15308 E.  ,  2018/25890 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı- karşı davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkilinin davalı bünyesinde pazarlama elemanı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı sebep olmadan feshedildiğini belirterek kıdem tazminatı, fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil, hafta tatili ve yıllık izin ücreti ile, kötüniyet tazminatı, ücret farkı alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının son zamanlarda pazarlama ve satışını yaptığı ürünler konusunda şirkete bilgi vermediğini, tahsil ettiği paraları şirkete intikal ettirmediğini, işe gelmeyerek ve şirketin güvenini kötüye kullanarak sözleşmenin haklı sebeple feshine neden olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı taraf açmış olduğu karşı dava ile, satış yaptığı firmalardan para tahsil yetkisi olmamasına rağmen şirkete ait makbuzları kullanarak tahsil ettiği 64.095,85 TL" yi uhdesinde tuttuğunu belirterek, anılan zarara ilişkin şimdilik 500,00 TL nin davacı-karşı davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı- karşı davacı vekili temyiz etmiştir.
    6100 Sayılı HMK"nun 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerektiği gibi, HMK"nın 297/c maddesinde hükmün gerekçesinde tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin gösterilmesi gerekir, yine HMK"nun 297/2. maddesinde hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalıdır. Bu halde mahkeme, taleplerin her biri hakkında ayrı ayrı karar vermek zorundadır.
    Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiği T.C. Anayasası"nın 141/3. maddesinde de açıkça belirtilmiştir.
    Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içerisinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunluluğundan kaynaklanmaktadır. Zira, tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri, davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini bilmeleri gerekir. Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerekliliği açıktır.
    Somut olayda, Mahkemece; davacının kötüniyet tazminatı talebi hakkında olumlu veya olumsuz hüküm kurulmamıştır. Anılan sebeple, iddia, savunma ve tarafların delilleri değerlendirilerek, Anayasa’nın 141. maddesine ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesine uygun şekilde gerekçe tesis edilmesi suretiyle bir karar verilmelidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi