Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2013/2956 Esas 2013/6814 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/2956
Karar No: 2013/6814
Karar Tarihi: 11.04.2013

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2013/2956 Esas 2013/6814 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, müze müdürünün belediye başkanının ofisinde küçük düşürülmesi nedeniyle manevi tazminat istemi üzerine açılmıştır. Mahkeme, davayı kabul etmiştir ancak temyiz edilmiştir. Yargıtay, kamu görevlilerinin yetkilerini ve görevlerini yerine getirirken kişilere zarar vermesi halinde sorumluluğun, kamu kurumunun olduğunu belirtmiştir. Bu nedenle, davacının davalıya değil, kamu kurumuna karşı dava açması gerektiği sonucuna varılmıştır. Kararda, Anayasa'nın 40/III, 129/V ve 657 sayılı Devlet Memurları Yasası'nın 13/1. maddeleri sayılmıştır. Bu düzenlemeler, kamu görevlilerinin kusurlu eylemleri nedeniyle ortaya çıkan zararlardan doğan tazminat davalarının idare aleyhine açılabileceğini, ancak bu davaların hizmet kusuru ile ilgili olması gerektiğini belirtmektedir.
4. Hukuk Dairesi         2013/2956 E.  ,  2013/6814 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 07/06/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19/11/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, kişilik haklarına saldırı nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi, ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır.( TC Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy. K.... 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler, emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da; bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır.
    Davaya konu edilen olayda... Müze Müdürü olan davacının,....Müdürlüğü yetkilileri ile birlikte, ... Belediye Başkanı olan davalıya yaptığı resmi ziyaret sırasında ve davalı Belediye Başkanının kendi makamında, davacının şahsını küçük düşüren eylemlerde bulunduğu, görevi sırasında ve görevinden dolayı, davacıyı zarara uğrattığı ileri sürülmektedir. Anayasa’nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın 13/1. Maddesi gereğince; kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen koşullara uygun olarak, idare aleyhine açılabileceğine göre; davalıya husumet tevcih edilmesi doğru değildir.
    Mahkemece açıklanan yasal düzenlemeler gözetilerek, davalı hakkında davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/04/2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY YAZISI

    Anayasa’nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın 13/1. maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabilir. İdare aleyhine böyle bir davanın açılabilmesi, hizmet kusurundan kaynaklanmış, idari işlem ve eylem niteliğini yitirmemiş davranışlar ile sınırlıdır. Kamu görevlisinin, özellikle haksız eylemlerde, Anayasa ve özel yasalardaki bu güvenceden yararlanma olanağı bulunmamaktadır.
    Dava dilekçesinde belirtilen maddi olgulardan davalının salt kişisel kusuruna dayanıldığının anlaşılması karşısında öncelikle bu iddia doğrultusunda delillerin toplanıp değerlendirilerek sonuca varılması gerekir. Açıklanan nedenlerle dairemizin bozma kararına katılmıyorum. 11/04/2013





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.