3. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/2044 Karar No: 2017/7919 Karar Tarihi: 24.05.2017
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/2044 Esas 2017/7919 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2017/2044 E. , 2017/7919 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki alacak ve sözleşmenin feshi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; taraflar arasında turizm parkı ve aktivite merkezi yapılması ve işletilmesine dair sözleşme yapıldığını, davalının projeyi üstlendiğini, sözleşmede ilk 5 yıl bedelsiz kullanım olacağı, sonraki dönemde encümen tarafından kira bedelinin belirleneceğinin kararlaştırıldığını, ancak davalının 5 yıllık süre dolduğu halde kullanım bedelini ödemediğini belirterek 206.736 TL alacağın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile; yapı ruhsatının geç alındığını, ifa imkansızlığının olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuş, karşı dava olarak sözleşmenin feshini istemiştir. Mahkemece asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-) 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK"nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4.maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu"na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HMUK"dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir. Asıl dava, kira alacağının tahsiline, karşı dava sözleşmenin feshine ilişkindir. Taraflar arasında imzalanan 21.09.2007 tarihli sözleşme ile kiracı tarafından tesis yapılması, ilk 5 yıl bedelsiz kullanımı ve sonrasında belirlenecek kullanım bedelinin ödeneceği kararlaştırılmış olmakla sözleşme karma nitelikte sözleşmedir. Ancak taraflar arasındaki uyuşmazlık 5 yıllık ./.. -2-
süre sonunda ödenecek kullanım bedeli ve karşı dava ile sözleşmenin feshine dair olup bu taleplerin değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi görevi 6100 Sayılı Kanun’un 4. maddesi kapsamında Sulh Hukuk Mahkemesi’ne aittir. Bu nedenle mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın esasının incelenmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 2-) Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.