Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/4550 Esas 2014/7249 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/4550
Karar No: 2014/7249
Karar Tarihi: 13.11.2014

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/4550 Esas 2014/7249 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/4550 E.  ,  2014/7249 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul (Kapatılan) 31. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 18/03/2013
    NUMARASI : 2011/382-2013/60

    Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonucunda verilen hükmün gerekçesi değiştirilerek ve düzeltilerek onanmasına ilişkin Dairemizin 26.11.2013 gün ve 4971 Esas, 7455 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    - KARAR -
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı ve eski yöneticisi olduğunu, davalı tarafından inşaa edilen binanın bodrum katlarının aidat karşılığı ortaklara tahsisine karar verilmesi nedeniyle müvekkilinin birinci ve ikinci bodrum katlar için aidat ödediğini, ancak bodrum katların bağımsız bölüm olarak tescil edilmemesi nedeni ile müvekkilinin kooperatiften alacaklı olduğunu, genel kurul kararı ile kurulan komisyon ve 12.01.2002 tarihli genel kurulca belirlendiğini, anılan karar uyarınca müvekkilinin alacağının iki yılda ödenmesinden sonra müvekkilinin bağımsız bölümleri tahliye edeceğini, ancak müvekkilinin alacağının ödenmediğini, sadece temlik edilen bir kısmın ödendiğini, davalının 2009 yılında müvekkilinin alacağının 43.830,00 Euro olduğunu belirtip, bu parayı bankaya yatırıp müvekkili aleyhine men"i müdahale ve ecrimisil davası açtığını, alacağın varlığına ilişkin genel kurul kararının ne şekilde uygulanacağının dair muaraza oluştuğunu ileri sürerek, 12.01.2002 tarihli genel kurul kararının ve komisyon raporunun aynen uygulanmasının mümkün olup olmadığnın ve müvekkilinin iki adet bodrum kat nedeni ile alacağın tespiti ve bu konudaki muarazanın önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının alacağının zamanaşımına uğradığını, davacı alacağının genel kurul kararı ile belirlendiğini ve temlik edilen miktarla aidat borçlarının mahsup edilip bakiye miktarın davacı banka hesabına havale edilmesine rağmen havalenin alınmayıp iade edilmesi üzerine tevdii mahalli tayini istenip davalının hesabına yatırıldığını ve bundan sonra müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil davası açıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın 5 yıllık zamanaşımı geçtikten sonra açıldığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 26.11.2013 gün ve 4971 E., 7455 K. sayılı ilamı ile mahkeme kararı HUMK"nın 438/7 ve son hükmü gereğince gerekçesi değiştirilerek ve düzeltilerek onanmıştır.
    Bu kez, davacı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
    Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, alınması gereken haç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, takdiren 226,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 13.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.