19. Ceza Dairesi 2018/8085 E. , 2019/8883 K.
"İçtihat Metni" Sözleşmeli avukat bulundurmama eyleminden dolayı ... hakkında 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 35/3. maddesi uyarınca 158.739,00 Türk lirası idari para cezası uygulanmasına dair Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 04/12/2017 tarihli ve 2017/537 kabahat, 2017/237 sayılı idari yaptırım kararına karşı yapılan başvurunun kısmen kabulü ile 2013 yılı için 24.000,00 Türk lirası, 2014 yılı için 26.460,00 Türk lirası ve 2015 yılı için 29.646,00 Türk lirası kısmının kaldırılmasına, idari yaptırım kararının 2016 yılı için 39.528,00 Türk lirası ve 2017 yılı için 39.105,00 Türk lirası toplamları olan 78.633,00 Türk lirası olarak düzeltilmesine ilişkin Antalya 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 10/07/2018 tarihli ve 2018/33 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair Antalya 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 25/07/2018 tarihli ve 2018/3686 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 15/11/2018 gün ve 13501 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/11/2018 gün ve KYB-2018-94237 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre,
1-Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Kanunu Yönetmeliğinin 73/C maddesinde yer alan "1136 sayılı Avukatlık Kanununun 35 inci maddesinin üçüncü fıkrasına aykırı davranan tüzel kişiler, merkezlerinin bulunduğu yer barosu tarafından takip edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulur. Baro başkanlığı bu konudaki çalışmaların sonuçlarını sözleşmeye taraf olan avukatları da içeren bir rapor ile her yıl sonunda Türkiye Barolar Birliğine bildirir." ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu"nun "Yalnız avukatların yapabileceği işler" başlıklı 35/3. maddesinde yer alan "Dava açmaya yeteneği olan herkes kendi davasına ait evrakı düzenleyebilir, davasını bizzat açabilir ve işini takip edebilir. Ancak, Türk Ticaret Kanununun 272 nci maddesinde ön görülen esas sermaye miktarının beş katı veya daha fazla esas sermayesi bulunan anonim şirketler ile üye sayısı yüz veya daha fazla olan yapı kooperatifleri sözleşmeli bir avukat bulundurmak zorundadır. Bu fıkra hükmüne aykırı davranan kuruluşlara Cumhuriyet savcısı tarafından sözleşmeli avukat tayin etmedikleri her ay için, sanayi sektöründe çalışan onaltı yaşından büyük işçiler için suç tarihinde yürürlükte bulunan, asgarî ücretin iki aylık brüt tutarı kadar idarî para cezası verilir." şeklindeki hükümler birlikte değerlendirildiğinde, kabahatli şirket hakkında Antalya Barosunca yapılan ihbarın 16/06/2016 tarihinde yapılıp 2013, 2014 ve 2015 yıllarına yönelik herhangi bir ihbarın bulunmaması dikkate alındığında, kabahatli hakkında 2016 yılı ve sonraki döneme ilişkin değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gibi, 2016 ve 2017 yıllarına yönelik olarak adı geçen şirket adına kesildiği ve 2016 yılı Haziran ayı ve 2017 yılı Haziran ayı arasındaki dönemi kapsadığı belirtilerek dosyaya ibraz edilen serbest meslek makbuzlarının asılları veya onaylı suretleri ile belirtilen tarihlerdeki şirketin muhasebe kayıtlarının temin edilerek, şirket kayıtlarında adı geçen avukatlara bahse konu serbest meslek makbuzlarında belirtilen şekilde ödeme yapılıp yapılmadığının tespitine yönelik bilirkişi raporu aldırılmasından sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği cihetle, merciince başvurunun 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yılları arasındaki döneme ilişkin tamamen kabulüne karar verilmesi gerektiği dikkate alınarak itirazın kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesinde,
2-Kabul ve uygulamaya göre de, 1136 sayılı Kanun"un "Yalnız avukatların yapabileceği işler" başlıklı 35/3. maddesinde yer alan "Dava açmaya yeteneği olan herkes kendi davasına ait evrakı düzenleyebilir, davasını bizzat açabilir ve işini takip edebilir. Ancak, Türk Ticaret Kanununun 272 nci maddesinde ön görülen esas sermaye miktarının beş katı veya daha fazla esas sermayesi bulunan anonim şirketler ile üye sayısı yüz veya daha fazla olan yapı kooperatifleri sözleşmeli bir avukat bulundurmak zorundadır. Bu fıkra hükmüne aykırı davranan kuruluşlara Cumhuriyet savcısı tarafından sözleşmeli avukat tayin etmedikleri her ay için, sanayi sektöründe çalışan onaltı yaşından büyük işçiler için suç tarihinde yürürlükte bulunan, asgarî ücretin iki aylık brüt tutarı kadar idarî para cezası verilir." şeklindeki hüküm ile 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 20. maddesinde yer alan "(1) Soruşturma zamanaşımının dolması halinde kabahatten dolayı kişi hakkında idarî para cezasına karar verilemez. (2) (Değişik: 6/12/2006-5560/33 md.) Soruşturma zamanaşımı süresi; a) Yüzbin Türk Lirası veya daha fazla idarî para cezasını gerektiren kabahatlerde beş, b) Ellibin Türk Lirası veya daha fazla idarî para cezasını gerektiren kabahatlerde dört, c) Ellibin Türk Lirasından az idarî para cezasını gerektiren kabahatlerde üç yıldır......." şeklindeki hüküm birlikte değerlendirildiğinde, somut dosya kapsamına göre kabahatli ... hakkında 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin sözleşmeli avukat bulundurma zorunluluğuna uymadığından bahisle idari yaptırım kararı uygulandığı, anılan idari para cezasının kabahatli şirketin sözleşmeli avukat tayin etmediği her ay için belirlenmesi gerektiği ve uygulanan idari para cezalarının miktarları da dikkate alındığında, kabahatli şirket hakkındaki 2013 yılının tamamı ve 2014 yılı Kasım ayına kadar olan idari para cezalarının 5326 sayılı Kanun"un 20/1-a maddesi gereğince soruşturma zaman aşımına uğradığı, 2014 yılı Aralık ayından sonraki zaman dilimine ilişkin idari para cezalarının zaman aşımına uğramadığı dikkate alındığında, merciince itirazın bu yönden kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, gereği görüşülüp düşünüldü;
Dosyanın tetkikinde muteriz şirketin kabahat tarihleri itibarı ile esas sermaye miktarının ne kadar olduğu hususunun dosya içerisindeki belgelerden anlaşılamaması karşısında, anılan eksikliğin giderilmesi adına dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.