14. Hukuk Dairesi 2016/14780 E. , 2020/2627 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17/09/2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24/06/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, 7019 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
Davalılar, muhtesat iddiasında bulunarak öncelikle kat mülkiyeti kurulmak suretiyle olmazsa muhtesat oranları dikkate alınarak satış suretiyle ortaklığın giderilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 7019 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Mahkemece, paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının ve harcın taraflardan hangi oranlarda tahsil edileceğinin hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Somut olaya gelince; dava konusu 7019 parsel sayılı taşınmazda paydaşlara ait muhtesat bulunduğu ve inşaat bilirkişisi tarafından düzenlenen 13.05.2016 tarihli ek raporda muhtesatların arza oranlamasının yapıldığı ve hükümde de satış bedelinin, bilirkişilerce hazırlanan bu rapordaki oranlar dikkate alınarak taraflara dağıtılmasına karar verildiği; ancak raporda davacının muhtesat oranı 0,29; davalının muhtesat oranı 0,32 olarak belirtilmiş olmasına rağmen geri kalan oran 0,39 olmasına rağmen mahkemece maddi hata yapılarak hükümde 0,49 yazıldığı anlaşılmıştır. Ayrıca harcın, satış bedelinin dağıtılmasındaki oranlarda taraflardan tahsiline karar verilmesi gerekirken, payları oranında tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş ise de, belirtilen bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onamasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddiyle, hüküm sonucunun 3. bendinde yer alan "0,49’luk" ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine "0,39’luk" ibaresinin eklenmesine; 6. bendinde yer alan “Veraset ilamındaki payları oranında” ibaresinin çıkarılarak yerine “Satış bedelinin dağıtılmasındaki oranlarda" ibaresinin eklenmesine, hükmün HUMK"nun 438/7. maddesi gereğince DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 04.03.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.