Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/23748 Esas 2017/14718 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/23748
Karar No: 2017/14718
Karar Tarihi: 28.11.2017

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/23748 Esas 2017/14718 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2016/23748 E.  ,  2017/14718 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    Alacaklı tarafından dört adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı borçlunun yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, alacaklının çalışanı olması nedeniyle takip konusu senetlerin usulen verildiğini ve senetlerden dolayı herhangi bir borçlarının bulunmadığını, bu hususunun alacaklı şirket ile aralarında imzalanan 18.12.2015 tarihli protokolde belirtilmiş olmasına rağmen icra takibi yapıldığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, davacının borca itirazını İİK. 169/a-1 maddesinde sayılan nitelikte bir belge ile ispat edemediğinden davanın reddine karar verildiği görülmektedir.
    Somut olayda, borçlunun dava dilekçesine eklediği alacaklı şirketin işveren, davadışı ... ile takip borçlusu ..."ın çalışanlar sıfatıyla imzaladıkları "Protokoldür" başlıklı 18.12.2015 tarihli belgenin yapılan incelemesinde, ..."dan alındığı belirtilen senetler içerisinde takibe dayanak yapılan dört adet bonoya keşide tarihleri, vade tarihleri ve bedelleri belirtilmek suretiyle açıkça atıfta bulunulduğu, lehtarı şirket olan senetlerin ... ile ..."dan usulen alınan protokolde dökümü yazılan senetler dolayısıyla herhangi bir borçlarının bulunmadığının belirtildiği görülmüştür.
    Protokolde alacaklı şirket adına atılmış olan imzayı alacaklı vekili her ne kadar daha sonra inkar etmiş ise de, 01.03.2016 tarihli cevap dilekçesinde, protokolün yalnız Yılmaz Erşenkal tarafından imzalandığını ikrar etmiş olduğundan daha sonra imzayı inkar etmesi, hüküm ve sonuç doğurmaz.
    O halde, mahkemece, borca itiraza dayanak yapılan protokolün tanzim tarihi olan 18.12.2015 tarihi itibariyle ..."ın şirketi tek başına temsil ve ilzama yetkili olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.