Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/18493
Karar No: 2018/25862
Karar Tarihi: 03.12.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/18493 Esas 2018/25862 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı tarafın iş sözleşmesini haksız nedenlerle feshettiği iddiasıyla açılan davada, mahkeme davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak taraflar kararı temyiz etmiştir. Temyiz sırasında, davacının ücreti ile ilgili uyuşmazlık olduğu ve gerçek ücretin tespit edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. İlgili işçi ve işveren kuruluşlarıyla birlikte Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı internet sitesinde bulunan “Kazanç bilgisi sorgulama” ekranından emsal ücret araştırması yapılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, mahkeme kararında ödenmediği iddia edilen dört aylık ücret alacağı talebine olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi nedeniyle kararın bozulması gerektiği ifade edilmiştir. Fazla mesai, ulusal bayram genel tatili ve hafta tatili alacaklarının hesaplanması konusundaki uyuşmazlık da giderilmeden mahkeme kararı verildiği ve bu nedenle kararın bozulması gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri olarak, 297. maddesi ile çalışanların ücreti ve fazla mesai alacaklarına ilişkin 4857 sayılı İş Kanunu hükümleri kararda yer almaktadır.
22. Hukuk Dairesi         2017/18493 E.  ,  2018/25862 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; davacının iş akdinin haksız nedenle feshedildiğini iddia ederek kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, ulusal bayram genel tatil, hafta tatili, yıllık izin, kötü niyet tazminatı ve ödenmeyen dört aylık ücret alacağının davalıdan tahsili talebinde bulunmuştur.
    Davalının Cevap Özeti:
    Davalı; cevap dilekçesi sunmamıştır.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece; toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, kötü niyet tazminatı talebinin reddi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı taraflar temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Çalışma hayatında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek, ilgili işçi ve işveren kuruluşları ile Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı internet sitesinde bulunan “Kazanç bilgisi sorgulama” ekranından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
    Temyize konu davada, davacı, davalıya ait iş yerinde pasta ustası olarak çalışmış ve ayda net 2.000,00 TL ücretle çalıştığını iddia etmiş, davacı tanıkları davacının iş yerinden ayrıldığı tarihte 2.000,00 TL ücret aldığını beyan etmişler ve dosya içerisinde ücret bordroları yer almamakla birlikte hizmet döküm cetvelinde davacının asgari ücret seviyesinde bildirimlerinin yapıldığı ve dönemin asgari ücretinin brüt 1.021,50 TL net 803,68 TL olduğu görülmüş ve mahkemece davacının net 2.000,00 TL ücretle çalıştığının kabulü ile hüküm kurulmuş ise de emsal ücret araştırması yapılmadan davacının 2.000,00 TL ücretle çalıştığının kabulü yerinde olmamıştır. Bu nedenle ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından ve meslek odası başkanlığından ve Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı internet sitesinde bulunan “Kazanç bilgisi sorgulama” ekranından davacının iş yerindeki kıdemi, meslek ünvanı, iş yerinde çalıştığı tarihler gibi bilgiler de bildirilerek emsal işçi ücretinin ne olabileceği araştırılmalı ve tanık beyanları da dahil tüm deliller birlikte değerlendirilerek ücret belirlenip bilirkişiden ek rapor alınarak davacının hak ettiği işçilik alacakları belirlenen ücrete göre hesaplatılarak sonuca gidilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
    3- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesi uyarınca, hükmün sonuç kısmında, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    Mahkemece, dava dilekçesinde yer alan ödenmediği iddia edilen dört aylık ücret alacağı talebi bakımından olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesine aykırı olduğundan hüküm hatalı olup bozulması gerekmektedir.
    4-Taraflar arasında davacının fazla mesai, ulusal bayram genel tatil ve hafta tatili alacaklarının hesaplanması konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
    Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Aynı ilkeler hafta tatili ve ulusal bayram genel tatili çalışmaları için de geçerlidir.
    Mahkemece, davacının 07.00-18.00 saatleri arasında 1,5 saat ara dinlenme ile haftada 12 saat fazla mesai yaptığı, ayda 2 hafta tatilinde çalıştığı ve tüm ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştığı kabul edilmiştir. Davacı işyerinde 07.01.2009 – 06.11.2013 tarihleri arasında aralıklı olarak 2 yıl 5 ay 17 gün süre ile çalışmış olup dinlenen davacı tanklarından ... davacı ile yaklaşık 9- 10 ay birlikte çalıştıklarını, ... , davalıya ait iş yerinde bir yıl kadar birlikte çalıştıklarını, beyan etmiş, davalı ise tanık dinletmemiştir. Davacı tanıklarının sigortalı hizmet döküm cetveli getirilerek tam olarak hangi süre içerisinde davalı işyerinde çalıştıkları belirlenerek bu tanıkların davacıyla birlikte ortak çalışma dönemi ile sınırlı olarak belirlenen tarih aralıkları için hesaplama yapılmalıdır. Bunun dışında kalan dönemler bakımından, yazılı belge bulunmadığından, davalı taraf tanık dinletmediğinden ve davacı tanıklarının çalışma süresi haricindeki dönem için işyerinde çalışma düzenini bilmeleri mümkün olmadığından söz konusu dönemler için fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücret alacaklarının ispatlanamadığının kabulü gerekir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 03.12.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi