21. Hukuk Dairesi Esas No: 2007/25595 Karar No: 2008/2427
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/25595 Esas 2008/2427 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2007/25595 E. , 2008/2427 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya 2. İş Mahkemesi TARİHİ : 19/11/2007 NUMARASI : 2007/567-2007/1449
Davacı, yaşlılık aylığının geç ödenmesi sebebiyle faiz alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme bozma üzerine ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, hükmün önceki Yargıtay bozma ilamına uygun biçimde verilmiş olmasına göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine. 2-Davacı, yaşlılık aylığının davalı Kurumca geç ödenmesi sebebiyle birikmiş faiz alacağını istemiş, mahkemece istemin kabulüne ilişkin olarak verilen 22.3.2006 tarihli karar Dairemizin 11.7.2006 tarihli ilamı ile faiz oranlarının uygulanmasında hata yapıldığı, temerrüt tarihi ile son ödeme tarihi arasındaki sürede faiz oranları değiştiği halde temerrüt tarihindeki oran üzerinden hesaplama yapıldığı gerekçesiyle bozulmuştur. Bozma ilâmına uyma kararı veren mahkemece yeniden bilirkişi raporu alınarak bu rapor doğrultusunda karar verilmiş ise de, yine değişen faiz oranları uygulanmadığı ve temerrüt tarihi tesbitinde hata yapıldığı ancak davacı temyizi olmadığından bu hususun bozma nedeni yapılmamış olduğu belirtilerek karar ikinci kez bozulmuştur.Bu bozma ilamına uyma kararı verilerek yeniden bilirkişi raporu alınmış ve rapor doğrultusunda karar verilmiş ise de varılan sonuç yine usul ve yasaya uygun bulunmamıştır Karara esas alınan 09.11.2007 tarihli bilirkişi raporunda 11.07.2007 tarihli bozma ilamında belirtilmiş faiz oranlarının dikkate alınmayarak, 14.6.2003-1.7.2003 tarihleri arasında yasal faiz oranı %50 olduğu halde %55, 8.10.2003-1.1.2004 tarihleri arasında %43 olduğu halde %50, 15.6.2004-1.7.2004 tarihleri arasında %38 olduğu halde %43 oranının esas alınarak hesaplama yapıldığı, gibi önceki bozma ilamında temerrüt tarihi ile ilgili tarih hatasının davacı aleyhine olduğu ancak davacının temyizi bulunmadığından bozma nedeni yapılmadığı belirtilmiş olmasına rağmen temerrüt tarihinin davacı yararına düzeltilmiş olması da isabetsiz olmuştur. Önceki bozma ilamımızda da belirtildiği üzere mahkemelerin en önemli görevi kısa sürede adil ve doğru karara ulaşmasıdır. Bu bağlamda gereksiz zaman ve emek kaybını önlemek gerektiği açıktır. Somut olayda Dairemizin iki bozma ilamının da iyi okunarak alınan bilirkişi raporunun bozma ilamına uygun düzenlenip düzenlenmediği denetlenmeden mahkemece sadece bilirkişi raporunun sonuç bölümü esas alınarak karar verilmesi gereksiz zaman kaybına neden olduğu görülmektedir. Mahkemece bu tür yanlış uygulamalara mahal verilmemesi konusunda azami özen gösterilmesi gerektiği dikkate alınarak belirtilen esaslar çerçevesinde yeniden bu konuda uzman olan bir bilirkişiden rapor alınarak çıkacak sonuca göre karar verilmelidir. Mahkemece bu maddi ve hukuku olgular dikkate alınmadan ve bozma kararı gereği yerine getirilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. O halde, davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.2.2008 gününde.