23. Hukuk Dairesi 2014/5077 E. , 2014/7222 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Edremit 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/04/2014
NUMARASI : 2011/562-2014/212
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, kooperatif alacağı ve işlemiş faizlerinin tahsiline yönelik yapılan icra takibine haksız olarak itiraz edilmesi sonucu takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 oranında icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacı kooperatife herhangi bir borcunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacı kooperatifin ortağı olan davalının parasal yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmediği, davacı kooperatife gecikme zammı ile birlikte toplam 34.058,48 TL borcunun bulunduğu gerekçesiyle, davalının itirazının 34.058,48 TL yönünden iptaline ve asıl alacak tutarı üzerinden %40 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, kooperatif aidat alacağı ve işlemiş faizin tahsili istemine ilişkindir.
Davanın açılmasından sonra yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 120. maddesi ile temerrüt faizi ve bunun üst sınırı; 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunu"nun 7. maddesinde ise, anılan yasa hükmünün görülmekte olan tüm davalara uygulanacağı hususu düzenlenmiştir.
Genel kurul kararları, üyeler ile kooperatif arasında yapılmış bir sözleşme niteliğindedir. Genel kurulca kararlaştırılan faiz oranları daha sonraki yıllarda değiştirilmediği ve iptal edilmediği sürece genel kurula katılmasa dahi tüm üyeleri bağlar. Öte yandan, 818 sayılı BK’nın 101/2. ( 6098 sayılı TBK’nın m. 117. ) maddesine göre, genel kurulun belirlediği tarih kesin vade olup, üyenin bir ihtarla ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek kalmadan, borcun ifasının istenebileceği kuşkusuzdur. Bu durumda, kooperatif genel kurullarında kararlaştırılan faiz oranı, 6098 sayılı TBK"nın 120. maddesinde düzenlenen temerrüt faizi niteliğinde olup, kooperatif ile üyesi arasında ticari ilişki bulunmadığından yasal faiz oranı uygulanmalıdır. Kooperatif genel kurulunca, bu oran belirlenirken, 6098 sayılı TBK’nın 120/2. maddesinde öngörülmüş olan sınırlama gözetilmek kaydıyla, yasal temerrüt faiz oranından daha yüksek bir oran kararlaştırılabilir.
Aidatlar kooperatif genel kurul kararlarıyla belirlendiğinden ve genel kurul kararları da sözleşme niteliğinde olduğundan, icra takibine esas olan ve ödenmediği ileri sürülen aidatlara uygulanabilecek azami gecikme zammı oranı TBK’nın 120/2. maddesi ile belirlenen orandır. Dolayısıyla davalı kooperatif genel kurulunda kabul edilen temerrüt faiz oranı, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuata yani 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun"un 2/1. maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacaktır.
Somut olayda, davalının ödemesi gereken gecikme zammı hesabı yapılırken, davacı genel kurullarında alınan ve aylık % 2,5 olan gecikme zammı oranına ilişkin karar nazara alınmıştır.
Bu durumda, mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında davalının ödemesi gereken faizin bilirkişiye yeniden hesaplatılması suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
3-Öte yandan, hüküm fıkrasında takibin devam edeceği asıl alacak tutarının gösterilmemesi suretiyle, HMK"nın 297. maddesine aykırı olarak infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar veridi.