11. Hukuk Dairesi 2015/7681 E. , 2016/6054 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ........ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/04/2015
NUMARASI : 2015/50-2015/244
Taraflar arasında görülen davada ....... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 09.04.2015 tarih ve 2015/50-2015/244 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ........ tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin, davalıya kefil olması sebebi ile müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını, bu takip neticesinde müvekkilinin eşi ile sorunlar yaşadığı, yurtdışından hayvan getirip sattığını, işinin tehlikeye girdiğini, müvekkilinin aracına da bu borçtan dolayı haciz işlemi yapıldığını, evini düşük fiyatla satıp icra dosyasına ödeme yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek zararının 80.000,00 TL"yi bulduğunu, şimdilik 30.000,00 TL"nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; munzam zararın önşartı olan ve geç ödenerek zarara yol açan bir alacak olmadığını, davacının söz konusu evde zaten oturmadığı yatırım amaçlı alıp sattığını, hacizlerin kaydi olup günlük hayatını etkilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının kefil olduğu, kefalet nedeniyle asıl borçlunun borcunu cebri icra tehdidi altında ödediği ve asıl borçlunun borcunu ödemek amacıyla sattığı evin rayiç bedel altında satıldığını ve bu nedenle de zarara uğradığını iddia ettiği, devir tarihi itibariyle davacının taşınmazının piyasa rayiç değerinin ne olduğunun taraflıca araştırıldığı, dava konusu taşınmazın satış bedelinin tapudaki akit tablosunda görüldüğü, davalı tarafın davacının taşınmazının bu miktarın üstünde satıldığı yönünde bir belge de sunamadığı, taşınmazın gerçek rayiç değeri ile piyasanın altındaki satış değeri arasındaki farkın 77.000,00 TL olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği, davacının bu miktarda zararı olduğunun düşünüldüğü gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 77.000 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3.945,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 01.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.