11. Hukuk Dairesi 2019/1894 E. , 2021/860 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 10.11.2016 gün ve 2016/336 - 2016/1044 sayılı kararı bozan daire"nin 24.01.2019 gün ve 2017/1159 - 2019/704 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davalının müvekkilinin kurucu ortağı ve yöneticisi olduğunu, davalının yönetici sıfatıyla şirket adına yaptığı işlemler nedeniyle şirketi zarara uğrattığını, davalının piyasaya olan borçları nedeniyle şirket hissesine ve alacaklarına haciz konulduğunu, davalıdan kaynaklanan sebeplerle müvekkili şirkete haksız ihtarlar geldiğini, yapılan sözleşmelerdeki hatalar sebebiyle şirketin zor durumda bırakıldığını, davalının yönetici sıfatını kötüye kullandığını, örtülü ödenekler ile kendisine haksız kazanç sağladığını, çalışmadığı halde bazı yakınlarını iş yerinde çalışıyor gösterip sigorta primlerini şirkete ödettiğini, müvekkili ile davalı arasındaki iş akdinin haklı sebeple fesh edildiğini, şirket kayıtlarını usulüne uygun tutmaması nedeniyle şirketi zarara uğrattığını, Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu tarafından yapılan inceleme sonunda tutanak tutulduğunu, 12.03.2012 tarih 667, 01-2633 no"lu inceleme emrine istinaden müvekkili şirketin 2007 yılı hesap dönemi işlemlerinin incelenmesi neticesinde 2007 yılı hesap dönemi yasal defter ve kayıtlarından şirketin kasa hesabı borç bakiyelerinde çok yüksek tutarlarda para gözükmesine rağmen bu tutarları 31.12.2007 tarihi itibariyle, tahakkuk ettirilmesi gereken faiz gelirlerinin dönem kazancının tespitinde dikkate almadığının tespit edildiğini, vergi denetim tutanağında adı geçen Agromarin Yem ve Su Ürünleri San. ve Tic. A.Ş."nin Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan karar ile Agromey Gıd. ve Yem San. A.Ş. ile birleştiğini, birleşme mukavelesinin 5. maddesinde "Devralan şirketin tüm hakları devralan şirkete intikal edecektir." düzenlemesinin bulunduğunu, aynı şekilde 12.03.2012 tarih 667, 01-2634 nolu inceleme emrine istinaden müvekkil şirket ile birleşen Agromarin A.Ş"nin 2007 yılı hesap dönemi işlemlerinin incelenmesi neticesi müvekkil şirketin 2007 yılı hesap dönemi yasal defter kayıtlarından şirketin kasa hesabı borç bakiyelerinde çok yüksek tutarda para gözükmesine rağmen bu tutarı 31.12.2007 tarihi itibariyle tahakkuk ettirilmesi gereken faiz gelirlerinin dönem kazancının tespitinde dikkate almadığının tespit edildiğini, davalının resmi kayıtları usulüne uygun tanzim etmemesi nedeni ile müvekkilinin vergi cezası ile karşılaştığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100.000,00 TL"nin faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, 21.03.2013 tarihli dilekçe ile davalının eşi Bahar Çelik"i şirkette çalışıyor gösterip sigorta primlerinin şirkete ödettirildiği açıklanmıştır.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının 03.07.2007 tarihinden 15.09.2011 tarihine kadar yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı, davalının yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı 2007 yılı hesap dönemi ile ilgili şirket defterlerinin tutulmasındaki usulsüzlükler nedeniyle davacı şirketin toplam 121.958,02 TL vergi cezası ödemek zorunda kaldığı, davalının yönetim kurulu üyesi olması sebebiyle defterlerin intizamsız tutulmasından olayın gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan 6762 sayılı TTK" nın 336/3 maddesi gereğince müteselsilen sorumluluğunun bulunduğu, TTK"nın 309 ve 340 maddeleri uyarınca sorumluluk ile ilgili davanın davacı şirketin zararı ve sorumluğu öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl ve her halükarda zararın vukuundan itibaren 5 yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağı, vergi cezası ile ilgili zararın 2007 yılı hesap dönemine ait olduğu, davanın açıldığı tarih itibariyle zamanaşımı süresinin dolduğu, davacının bu talebinin zamanaşımı sebebiyle reddinin gerektiği, dava dilekçesinde yalnızca 2007 yılı hesap dönemine ait vergi cezası talebi olduğu için bilirkişi raporunda bahsi geçen diğer vergi cezaları yönünden her hangi bir değerlendirme yapılamayacağı, davacı tarafça bunun dışında davalının haksız, hukuka aykırı eylemleri ve hatalı usulsüz işlemleri dolayısıyla bir zarar oluştuğunu usulüne uygun deliller ile kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur.
Davalı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 31,10 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 520,95 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davalıdan alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 04.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.