Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/25577 Esas 2008/2398 Karar Sayılı İlamı

Davacı, 1.1.1991-29.3.2003 tarihleri arasında SSK sigortalılığı haricinde tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun   tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine  karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Davacı, 1.1.1991-29.3.2003 tarihleri arasında Sosyal Sigortalar Kurumu"na tabi çalışmaları dışında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının 1.1.1991-29.3.2003 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine ilişkin olarak verilen karar Dairemizce 8.4.1996-29.3.2003 tarihleri arasındaki dönemde davacının sattığı ürün bedelinden prim kesintisi yapılıp yapılmadığı yönünde araştırma yapılmadığı gerekçesiyle eksik araştırmadan bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen bozma kararı gereği yerine getirilmeden sonuca gidilmiştir.
Somut olayda, dava sosyal güvenlik hakkına ilişkin olup kamu düzenini yakından ilgilendimektedir. Temel, vazgeçilmez ve devredilemez bir hak olan sosyal güvenliğe  yönelik dava hakkında mahkemenin delilleri resen toplaması yetkisinde bulunduğundan mahkemece deliler olabildiğince toplanarak gerçek saptanmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece davacı vekilinin kesin önele rağmen 8.4.1996-29.3.2003 tarihleri arasındaki döneme ait ürün bedelinden yapılan prim kesintilerini gösterir belgeleri mahkemeye ibraz etmemesi nedeniyle davacının hak kaybına sebep olabileceği, sosyal güvenlik hakkından mahrum kalabileceği gözönünde tutulmaksızın davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Yapılacak iş; Ordu Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığıyla Kumru İlçe Tarım Müdürlüğü"nden tarımsal amaçlı tüm kooperatif ve birliklerin, Zirai Donatım Kurumunun ad ve adreslerini sormak, masrafın taraflarca yatırılmaması halinde bu kuruluşlara giderler Cumhuriyet Savcılığından  karşılanmak ve ilerde haksız çıkan taraftan alınmak üzere müzekere yazılarak davacının ihtilaf konusu olan dönemde zirai ürün satışı yapıp yapmadığını yapmış ise ürün bedelinden prim kesintisi yapılıp yapılmadığını sormak, varsa belgelerini getirmek ve çıkacak sonuca göre karar vermektir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın  eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu  yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine , 18.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.