Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/41198 Esas 2017/10537 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Somut olayda, sanığın suça konu dilekçede katılana yönelik “Davacı borçlular ve vekilleri mahkemeleri etkilemek amacıyla suç profili çizmeye çalışmakta ve yanlış ve yalan beyanlarda bulunmakta ve beni itibarsızlaştırmaya çalışarak mahkemeleri ve savcılıkları etkilemeye çalışmaktadır....kötü niyetli borçlular ve vekilleri, sanki davalar devam ediyormuş gibi göstermişler...bu icra dosyalarından vazgeçmemi sana vereceğimiz paranın ufak bir bölümüyle beni mahkum ettirerek senetlerin iptalini sağlayacaklarını, ...ama avukat bana bunun ilk örneğini savcılıkta yaptıklarını ve dava açtırdıklarını icra hakimini bağladıklarını, Aydın Adliyesinden lehime hiçbir kararın çıkmayacağını ayrıca müvekkillerinin bu borcu ödememek için her şeyi göze aldıklarını ve bu para sana kefen parası olacak kendine ve ailene dikkat et diyerek telefonu kapattı....Bu davadan vazgeçmem için PKK"dan tehdit almaktayım, benim ve ailemin başına gelebilecek her şeyden Avukat Mustafa Akoluk ve Sarıtaş Ailesi sorumludur....” şeklindeki sözlerinin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, TCK"nın 128. maddesinde düzenlenen iddia ve savunma dokunulmazlığı kapsamında kaldığı, kaba hitap tarzı niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, kanuni olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçe ile mahkumiyet kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ... ve müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09.10.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.