Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2013/6403 Esas 2014/3676 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/6403
Karar No: 2014/3676
Karar Tarihi: 25.02.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2013/6403 Esas 2014/3676 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2013/6403 E.  ,  2014/3676 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 26/02/2013
    NUMARASI : 2010/438-2013/110

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vek. Av. İ.. A.. gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan, onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -KARAR-
    Dava, icra takibine konu bononun tehdit, korkutma ve aldatma yoluyla düzenlendiği iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalı vekilinin 31.05.2012 tarihli oturumda dava konusu bononun taşınmaz satışı sözleşmesi uyarınca verildiğini savunduğu, adi yazılı şekilde yapılan bu sözleşmenin şekle aykırı yapılmasından dolayı geçersiz olduğu, bu sözleşmenin tapu da yapılan 1/2 hissenin satışından sonra akdedildiği, geçersiz sözleşmeye göre ifa edilen edimlerin iadesi gerekeceği, dolayısıyla takip konusu bononun da iadesi gerektiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiş, kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Taraflar arasındaki 13.8.2008 tarihli “Gayrimenkul Satış Sözleşmesi” başlıklı belgenin taşınmazın yarısının devrinden sonra düzenlendiği, adi yazılı şekildeki düzenlenen bu sözleşmeye göre taşınmazın tamamının 210.000 TL üzerinden satışı konusunda tarafların anlaştığı, 190.000. TL’nin 1/2 hissenin tapuda devri sırasında ödendiği, bakiye 20.000. TL"nin borcun kalan diğer 1/2 hissesinin devredilmesi sırasında ödeneceği anlaşılmaktadır. Sözleşmenin 4’üncü maddesinde ise, dava konusu bononun henüz devri gerçekleşmemiş 1/2 hisse için ödenen bedelin teminatı olarak 140.000 TL üzerinden düzenlendiği, kalan 1/2 hissenin 13.10.2008 tarihine kadar satışının yapılmaması halinde geçerlilik kazanacağı kararlaştırılmıştır.
    Mahkemece, adi yazılı şekilde yapılan sözleşmenin geçersiz olduğu belirtilerek herkesin aldığını iade etmesi gerektiği belirtilmişse de devri yapılmayan 1/2 hisse için davalı tarafından davacıların murislerine ödeme yapıldığı 13.8.2008 tarihli sözleşmeden anlaşılmaktadır. Adi yazılı şekilde yapılan taşınmaz satış sözleşmesi geçersizdir. Ne var ki bononun iadesine karar verilmesi durumunda, devri gerçekleşmeyen 1/2 hisse için davalının yapmış olduğu ödemenin hiçbir karşılığı ve teminatı kalmayacağı, ayrıca bu ödeme nedeniyle davacıların murislerinin sebepsiz zenginleşmiş olduğu gözetilmeden, yerinde olmayan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.100. TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.