
Esas No: 2010/4640
Karar No: 2010/5261
Karar Tarihi: 06.05.2010
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/4640 Esas 2010/5261 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalı aleyhine 28.11.1996 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.01.1997 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava konusu 126 ada 250 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında “...i” olarak yazılan baba adının “...” olarak düzeltilmesini istemiştir .
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Dava konusu taşınmaz... doğumlu... oğlu ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Dosyadaki delillerin incelenmesinden aynı isimli ... doğumlu ... oğlu ... isimli bir kişinin bulunduğu ve bu kişinin davacının dayısı olup taşınmazın bu kişi adına tespit gördüğü anlaşılmaktadır.
Dava Türk Medeni Kanununun 1027.maddesi gereğince tapuda isim düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Kayıt düzeltme davalarında mülkiyet nakline meydan vermemek için tapu maliki ile adının düzeltilmesi istenen kişinin aynı şahıs olup olmadığının saptanması amaçlandığından kayıt malikinin adındaki yanlışlığın düzeltilmesi yerine malikin tamamen değişmesi ve dolayısıyla mülkiyet nakli sonucunu doğuracak şekilde hüküm kurulamaz. Sorunun tapu kaydında isim düzeltilmesi davası ile değil ancak tapu iptali ve tescil davası ile çözülebileceği gözetilmeksizin kayıt maliki "... oğlu ..." yönünden istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; “Mülkiyet hakkının tescili” başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir. Görülüyor ki; bunların arasında malikin doğum tarihi yer almamıştır. Dolayısıyla tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgisinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. Şayet tapunun tescile dayanak yapılan işlemde düzeltilmesini gerektirir bir hata yapılmışsa bu hatanın tüzüğün 87.maddesi uyarınca ilgilisinin başvurusu üzerine o maddedeki koşullar araştırılarak idarece düzeltilmelidir. Böyle olunca esasen kütükteki bilgiler arasında yer almayan doğum tarihinin mahkemece kütüğe eklenmesi de yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 06.05.2010gününde oybirliği ile karar verildi.