1. Hukuk Dairesi 2015/18189 E. , 2016/4477 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki davadan dolayı ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 21.11.2013 gün ve 2012/446 Esas - 2013/542 Karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 14.09.2015 gün ve 10259-10686 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istemlerine ilişkin olup, elatmanın önlenmesi ve yıkım istemlerinin kabulüne, ecrimisil isteminin reddine ilişkin olarak verilen kararın taraflarca temyizi üzerine, Dairece; “ ...çaplı taşınmaza elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle çap kaydının ya da kayıtlarının getirtilerek tarafların tüm delilleri toplanılmalı, dosya keşfe hazır hale geldikten sonra yapılacak uygulamada çekişmeli yer ile yanların ellerinde bulunan kısımların sınırları tarafların ortak beyanlarına göre açıklığa kavuşturulmalı, gerektiğinde bu yön taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanmalıdır. Daha sonra, belirlenen bu durum gözönünde tutularak, hazır bulundurulan kadastro fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilere kadastro sırasında konan nirengi noktalarından, bunlar yoksa hem paftada hem arazide mevcut sabit noktalardan yararlanılarak takometrik aletlerle kadastral yöntemlere uygun biçimde ölçüm yaptırılmalı, bilirkişilerden uygulamayı yansıtan, infazı sağlamaya yeterli ve özellikle davacı tarafın taşınmazına bir tecavüzün bulunup bulunmadığını varsa miktarını açıkça gösteren kroki ve rapor alınmalıdır. Öte yandan, mahkeme kararlarının, her türlü tereddütten uzak olması, taşınmazın hangi bölümüne ne miktarda el atıldığının açıkça gösterilmesi, bir başka deyişle infazı kabil olması gerekir. Somut olayda; yukarıda açıklanan ilkeleri kapsar biçimde bir araştırma yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Mahkemece, yapılan uygulama sonucu alınan bilirkişi raporu ve krokisinden keşfi izleme olanağı bulunmadığı gibi, teknik bilirkişi olarak dinlenen Harita Kadastro teknikeri bilirkişi tarafından herhangi bir kroki ibraz edilmemiş, Google’dan alınan ve fiili durumu gösteren harita örneği ile yetinilmiş, mahkemece bu harita nazara alınarak infaza elverişli olmayacak şekilde karar verilmiş olmasının doğru olmadığı” hususlarına değinilerek bozulmuş, davacı vekilince karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur.
Hemen belirtmek gerekir ki; Dairenin anılan bozma kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Öte yandan; davacının dava konusu yapı ile ilgili 02.04.2012 tarihinde 3091 sayılı kanun kapsamında Seyitgazi Kaymakamlığına yaptığı başvuruya ilişkin evrakları yargılama aşamasında dosyaya sunmadığı ve bu aşamada anılan belgeye dayanamayacağı da gözetilerek davacının ecrimisil isteminin reddine karar verilmiş olmasında da bir isabetsizlik bulunmadığından, davacının aşağıdaki bent kapsamı dışındaki karar düzeltme talepleri yerinde değildir. Reddine.
Ne var ki; 6360 sayılı On Üç İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Altı İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun gereğince davalı ... Köyünün tüzelkişiliğinin kaldırıldığı, görülmekte olan davada anılan davalının taraf sıfatının kalmadığı, davada muhatabın ilgili belediye olduğu gözetilerek davalı ... Tüzelkişiliğinin hangi belediyeye bağlandığının saptanması ve ilgili belediyenin davada yer almasının sağlanması gerektiğinin düşünülmemesi yerinde değildir.
Değinilen bu husus karar düzeltme istemi üzerine bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından, Dairenin 14.09.2015 tarih, 2014/10259 Esas, 2015/10686 Karar sayılı bozma ilamına yukarıda belirtilen gerekçe de ilave edilmek suretiyle yerel mahkemenin 21.11.2013 tarih, 2012/446 Esas, 2013/542 sayılı kararının (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 13.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.