Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/2492 Esas 2020/234 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/2492
Karar No: 2020/234
Karar Tarihi: 08.01.2020

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/2492 Esas 2020/234 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Isparta 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanık uyuşturucu ticareti yapma suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, Zincirleme suç için cezalandırılabilir nitelikte birden fazla eylemlerin bulunması gerektiği belirtilerek, sanığın bir tanıkla ilgili eylemi için yeterli, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı göz önüne alınmadan TCK'nin 43. maddesinin uygulanması nedeniyle fazla ceza verilmesi hüküm altına alınmıştır. Gerekçeli kararın başlığındaki suç tarihinin sanık yönünden \"25/09/2013\" yerine sanık ayrımı gözetilmeksizin “25/09/2013-” olarak yazılması, TCK 53. maddesi hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle sanığın durumunun yeniden belirlenmesi gerektiği belirtilmiş ve hüküm CMUK'nın 321. maddesi gereğince bozulmuştur. Kanun maddeleri: TCK'nin 43. ve 53. maddeleri.
20. Ceza Dairesi         2016/2492 E.  ,  2020/234 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkeme : ISPARTA 2. Ağır Ceza Mahkemesi
    Suçlar : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Hükümler : Mahkûmiyet


    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A)Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde:
    Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, 25.09.2013 tarihli ..."ye karşı eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilen dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-)Zincirleme suça ilişkin TCK"nın 43. maddesiyle uygulama yapılabilmesi için cezalandırılabilir nitelikte birden fazla eylemin bulunması gerektiği, sanık ..."ün 25.09.2013 tarihli tanık ..."ye uyuşturucu madde satma şeklindeki eylemi ile “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçu sabit ise de; 25.09.2013 tarihli tanık ..."a karşı gerçekleştirdiği kabul edilen eyleme ilişkin mahkumiyetine yeterli, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, eylemlerin tümü sabit görülerek sanık hakkında şartları oluşmadığı halde TCK"nın 43. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
    2-)Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin sanık yönünden "25/09/2013" yerine, sanık ayrımı gözetilmeksizin “25/09/2013-” olarak yazılması,
    3-)Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA,
    B)Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde:
    Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, 26.09.2013 tarihli ..."e karşı eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilen dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-)Zincirleme suça ilişkin TCK"nın 43. maddesiyle uygulama yapılabilmesi için cezalandırılabilir nitelikte birden fazla eylemin bulunması gerektiği, sanık ..."ın 26.09.2013 tarihli tanık ..."e uyuşturucu madde satma eylemi ile “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçu sabit ise de; 26.09.2013 tarihli tanık ..."a uyuşturucu madde satma eylemine ilişkin mahkûmiyetine yeterli, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, eylemlerin tümü sabit görülerek sanık hakkında şartları oluşmadığı halde TCK"nın 43. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
    2-)Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin sanık yönünden "26/09/2013" yerine, sanık ayrımı gözetilmeksizin “25/09/2013-” olarak yazılması,
    3-)Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 08/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.