Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2164
Karar No: 2021/6341
Karar Tarihi: 17.03.2021

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/2164 Esas 2021/6341 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2021/2164 E.  ,  2021/6341 K.

    "İçtihat Metni"



    İLK DERECE
    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK
    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 14. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, birkaç kez rapor alması nedeniyle işveren tarafından baskı yapıldığını, görevinin daha ağır işlerde çalıştırılmak suretiyle çalıştırıldığını, işten çıkmaya zorlandığını, rapor alanların sosyal yardımlarının kesildiğini bu nedenle iş akdini haklı nedenle feshettiğini belirterek kıdem tazminatı talebinde bulunmuştur.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının haber vermeden ve mazeret bildirmeden devamsızlık yaptığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece yapılan yargılamada davanın reddine karar verilmiş olup karar, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi’nin 2017/13574 esas, 2018/15128 karar sayılı ilamı ile davacının kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği nedeniyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozma sonrasında yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda karar verilmiş olmasına göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Taraflar arasında bozmadan sonra ıslah yapılıp yapılamayacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Mahkemenin ilk kararı davacının temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince bozulmuştur. Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sırasında davacı vekili 17.07.2019 havale tarihli ıslah dilekçesi ile talebini artırmış, Mahkemece ıslaha değer verilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Bozmadan sonra ıslah yapılıp yapılamayacağı hususunda Yargıtay Hukuk Daireleri arasındaki içtihat uyuşmazlığının giderilmesi amacı ile içtihatların birleştirilmesi gündeme gelmiş, konu Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulunda değerlendirilmiş ve Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu" nun 06.05.2016 tarih ve 2015/1 esas 2016/1 karar sayılı kararı ile “ Her ne sebeple verilirse verilsin bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına dair 04.02.1948 tarih ve 1944/10 esas 1948/3 karar sayılı YİBK.nın  değiştirilmesine gerek olmadığına” karar verilmiştir.
    Somut olayda, davacı vekili 17.07.2019 havale tarihli ve “ıslah dilekçemizin sunulmasıdır” konulu dilekçesi ile davasını ıslah etmiştir. Bozma sonrasında ıslaha imkan tanımak için Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 177. maddesinde değişiklik yapan 7251 Sayılı Kanunun yürürlük tarihi 28.07.2020 tarihi olup, usule ilişkin bu düzenleme "derhal uygulanma ilkesi" uyarınca tamamlanmış işlemlere uygulanamaz. Davacının ıslah tarihinin bu tarihten önce olması sebebiyle yapılan değişikliğin bu dava bakımından uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Yargıtay Kanunu" nun 45/5. maddesi karşısında “Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu" nun bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına ilişkin 06.05.2016 tarih ve 2015/1 esas 2016/1 karar sayılı kararına göre de bozmadan sonra yapılan ıslaha değer verilemez. Belirtilen sebeple mahkemece bozma sonrasında yapılan ıslah doğrultusunda hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17.03.2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY
    Bozmadan sonra ıslah yapılıp yapılamayacağı noktasında taraflar arasına uyuşmazlık söz konusudur.
    Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu"nun 06.05.2016 tarih ve 2015/1 esas 2016/1 karar sayılı kararı ile “ Her ne sebeple verilirse verilsin bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına dair 04.02.1948 tarih ve 1944/10 esas 1948/3 karar sayılı YİBK.nın  değiştirilmesine gerek olmadığına” karar verilmiştir.
    Yargıtay Kanunu’nun 45/5. maddesinde içtihadı birleştirme kararlarının benzer hukuki konularda Yargıtay Genel Kurullarını, dairelerini ve adliye mahkemelerini bağlayacağı kurala bağlanmıştır.
    Bununla birlikte, 28.07.2020 yürürlük tarihli 7251 sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı HMK’nın 177/2. maddesinde bozmadan sonra ıslah konusuna açıklık getirilmiştir. Bu maddeye göre; “Yargıtay’ın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması halinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz” düzenlemesine yer verilmiştir.
    Şu hale göre HMK değişikliği ile birlikte tahkikata yönelik bozma kararından sonra ve tahkikat sona erinceye kadar ıslah yapılabilmesi mümkündür.
    Somut olay bakımından asıl uyuşmazlık, 7251 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesinde yapılan ıslah işlemlerinin, “bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı” kuralına tabi olup olmadığı noktasındadır.
    Usul hukuku alanında geçerli olan temel ilke, yargılamaya ilişkin kanun hükümlerinin derhal yürürlüğe girmesidir. Bu ilkenin benimsenmesinin nedeni ise, usul hükümlerinin kamu düzeni ile yakından ilgili olmasıdır. Usul kurallarının zaman bakımından uygulanmasında derhal uygulanırlık kuralı ile birlikte dikkate alınması gereken diğer bir husus da, yeni usul kuralı yürürlüğe girdiğinde, ilgili usul işleminin tamamlanıp tamamlanmadığıdır. HMK’nun konuya ilişkin, “Zaman bakımından uygulanma” başlığını taşıyan 448. maddesinde Kanun hükümlerinin tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağı öngörülmüştür.
    Uyuşmazlık konusu ıslah işlemi 7251 sayılı Kanun öncesinde gerçekleşmiş ise de, sözü edilen usul işlemi sonuçlarını ileriye etkili olarak doğurmaktadır. Sözü edilen ıslah suretiyle dava konusu miktar arttırılmıştır. Islah işleminin geçersiz olduğuna dair henüz kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadığı bir aşamada yürürlüğe giren 7251 sayılı Kanun değişikliğinin dikkate alınması gerektiği kabul edilmelidir. Zira ıslahın yapıldığı aşamada geçerli olan İçtihadı Birleştirme Kararına göre bozmadan sonra yapılan ıslahın yok hükmünde olduğundan söz edilemez.
    Öte yandan 7251 sayılı Kanunla yapılan değişiklik ile HMK’nın 177/2. maddesine eklenen son cümlesinde bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamayacağı belirtilmiş olmakla, belirtilen istisna hariç olmak üzere değişen kuralın geçmişe etkili olarak uygulanabileceği sonucuna varılabilecektir.
    Kanun’un değişiklik madde gerekçesinde, düzenlemeyle, iş yükünün azaltılması ve usul ekonomisi ilkesinin etkin bir şekilde uygulanabilmesinin amaçlandığı belirtilmiştir. Kanunun zaman bakımından uygulanması noktasında sözü edilen amacın da göz ardı edilmemesi gerekir.
    Bozmadan sonra ıslah yapılabilmesine imkan veren 7251 sayılı Kanun ile yapılan değişliğin geçmişe etkili uygulaması, Yargıtay’ın farklı hukuk dairesi kararlarına konu olmuştur. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 17.12.2020 gün, 2020/ 3512 E, 2020/ 7931 K. sayılı kararıyla, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 16.11.2020 gün ve 2020/ 809 E, 2020/3930 K. sayılı kararıyla, Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 23.02.2021 gün ve 2020/ 6554 E, 2021/1986 K. sayılı kararıyla, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 09.02.2021 gün ve 2020/ 1641 E, 2021/1047 K. sayılı kararıyla, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 01.10.2020 gün ve 2020/6889 E. 2020/5292 K. sayılı kararıyla, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 24.11.2020 gün ve 2020/6043 E. 2020/ 5346 K. sayılı kararıyla, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 21.01.2021 gün ve 2020/ 1323 E. 2021/ 124 K sayılı kararıyla, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 02.02.2021 gün ve 2020/ 11923 E, 2021/514 K sayılı kararıyla ve Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 22.12.2020 gün ve 2018/1014 E. 2021/ 4477 K. sayılı kararıyla, 7251 sayılı Kanunla yapılan değişiklik öncesinde yapılan ıslaha değer verilmesi gerektiği kabul edilmiştir. Dairemizin 15.12.2020 gün ve 2020/ 7102 E, 2020/ 18861 K sayılı kararı ve uyuşmazlığa konu bu dosyada verilen kararda ise, 7251 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin, Kanunun yürürlük tarihi olan 28.07.2020 tarihinden sonraki ıslah işlemleri için uygulama alanı bulabileceği sonucuna varılmıştır.
    Davacı işçi kıdem tazminatı isteğiyle bu davayı açmış, mahkemece talebin reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin kararı ile davacının kıdem tazminatına hak kazandığı belirtilmiş, bozmadan sonra alınan hesap raporu çerçevesinde davaya konu kıdem tazminatı hesaplanmıştır. Bozma kararı sonrasında yapılan tahkikat sonucu belirlenen kıdem tazminatı bakımından dava konusu miktar, davacı vekilinin 17.07.2019 tarihinde verdiği ıslah dilekçesiyle arttırılmıştır. Mahkemece 12.11.2020 tarihinde verilen kararla, ıslaha da değer verilerek kıdem tazminatı hüküm altına alınmıştır.
    Dairemiz çoğunluğu tarafından benimsenen görüş çerçevesinde verilen bozma kararı ile ıslahın yapıldığı tarihte bağlayıcı olan Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu" nun bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesiyle ıslaha değer verilmeksizin hüküm kurulması gerektiği belirtilmiştir.
    7251 sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı HMK’nın 177/2. maddesi hükmü gerekçesiyle birlikte bir bütün olarak değerlendirildiğinde, usulü kazanılmış hakkı ortadan kaldırmamak şartıyla kuralın geçmişe etkili olarak uygulanabileceği, Mahkeme kararının yerinde olduğu ve onanması gerektiği düşüncesiyle Dairemiz bozma kararına katılamıyorum. 17/03/2021


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi