11. Hukuk Dairesi 2015/11147 E. , 2016/6028 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : .... FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/02/2014
NUMARASI : 2013/152-2014/35
Taraflar arasında görülen davada....... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/02/2014 tarih ve 2013/152-2014/35 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ......... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “.......” ibareli, 5. sınıf ürünleri içeren 2007/24123 no"lu, “.......” ibareli, 5, 29, 30 ve 32. sınıf ürünleri içeren 2008/58902 no"lu, “. ......” ibareli, 30. sınıf ürünleri içeren 2009/26692 no"lu, “.......” ibareli, 2006/11600 no"lu, “ .......” ibareli, 2008/13202 no"lu, “.....” ibareli 2008/35710 no"lu, “.........” ibareli 2008/30570 no"lu tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının 04/01/2011 tarihinde, "......" ve "......." ibareli, 29, 30 ve 32. sınıf ürünleri içeren, 2011/210 ve 2011/237 no"lu marka tescil başvurusunda bulunduğunu, müvekkilinin başvurulara iltibas ve tanınmışlık vakıalarına dayanarak itiraz ettiğini ancak, itirazlarının reddedildiğini oysa, başvurunun tescilinin müvekkilinin “....” esas ve ayırt edici unsurlu markaları ile iltibasa sebebiyet vereceği gibi, onların tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp, itibar ve ayırt edici karakterini de zedeleyeceğini ileri sürerek, .... ....... kararının iptali ve tescili halinde davalı markasının hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı .... vekili, ..... kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, markalar arasında iltibasa sebebiyet verecek derecede bir benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının sadece “.......” ibareli 5. sınıf ürünleri içeren 2007/2412 no"lu, “.....” ibareli, 5, 29, 30 ve 32. sınıf ürünleri içeren 2008/58902 no"lu, “.......” ibareli, 30. sınıf ürünleri içeren 2009/26692 no"lu markalarına dayanabileceği, 2007/24123 no"lu markanın 5. sınıf ürünlere ilişkin olduğu ve bu ürünlerin davalı markalarının kapsamında bulunmadığı, ürünlerin aynı tür de sayılamayacağı, “......” ve “.......” ibareli markaların davalı başvurularıyla aynı tür ürünleri içerdikleri ancak, bu markalarla davalının "....." ve "......" ibareli markalarının iltibasa sebebiyet verebilecek derecede benzer olmadığı zira, davacının markalarının sadece “......” ibaresinden oluşmadığı, zaten “....” ibaresinin zayıf bir marka olduğu, çünkü bir sahiplik bildirdiği, markasal olarak işletmesel kökene işaret etmediği, tekel altına alınmasına izin verilmeyen tasviri ve vasıf bildirici sözcüklerden esinlenilerek oluşturulan bu markaların baştan itibaren zayıf marka oldukları, markalar arasındaki iltibas tehlikesinin, yapılacak küçük bir değişiklik ile bertaraf edilebileceği bu itibarla, davacının markalarıyla davalı başvurusu arasında markasal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürebilecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, davacının “.........” ibareli markasının belli bir bilinirliğinin bulunduğu ancak, bunun sonucu değiştirmeyeceği zira, davalı başvurularının tescilinin, davacıya ait bisküvi ürünleri sektöründe belli bir tanınmışlık yahut bilinirlik elde etmiş markanın itibarından haksız biçimde yarar sağlayacağı, markanın reklâm gücünden yararlanacağı, imaj ve güven transferi sağlayacağı, markanın gücü ve etkileme alanını ile ürün veya hizmetin kaynağını belirtme fonksiyonunu zayıflatacağının düşünülemeyeceği, tescilli bir marka ile iltibas yaratmayan işaretin marka tescil başvurusunda bulunmanın kötüniyetli bir yaklaşım da olmayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 01/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.