11. Hukuk Dairesi 2020/3614 E. , 2021/857 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 19.07.2018 tarih ve 2016/1073- 2018/1113 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili dava dışı Enka Ltd. Şti. ile imzalanan kredi sözleşmesinde davalıların kefil sıfatıyla yer aldıklarını, kredinin ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek ihtarname keşide olunduğunu, alacağın tahsili için başlatılan 2011/1763 Esas sayılı icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... ve ... davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda benimsenen bilirkişi raporuna göre,davalı ... yargılama aşamasında vefat ettiğinden mirasçıları ..., ... ve ...’in mirasçı sıfatıyla davaya dahil edildikleri,davalı ... mirasçıları; ... ve ... (...)’ün Denizli 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/756 Esas-2015/1372 Karar sayılı ilamı ile ..."ün mirasını reddettikleri, kararın kesinleşmiş olması nedeniyle mirasçı sıfatıyla sorumluluklarının bulunmadığının anlaşıldığı,ancak davalı ..."ün genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığından kendi sorumluluğunun devam ettiğinin saptandığı, her ne kadar kısa kararda davalı ... ..."ün mirası reddetmiş olması nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığı hususu sehven unutulmuş ise de; gerekçeli kararda düzeltildiği, davacı bankanın icra takip tarihi itibariyle davalı ... ... (...) dışındaki davalılardan 8.307,95 TL asıl alacak, 9.342,41 TL işlemiş faiz, 480,52 TL gider vergisi olmak üzere toplam 18.130,88 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre,davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı kısa kararda ‘‘1-Davanın kısmen kabulü ile, davalılar hakkında yürütülen Denizli 1.İcra Müdürlüğünün 2011/1763 Esas sayılı dosyasına konu itirazların kısmen iptali ile, takibin 8.307,95 TL asıl alacak, 9.342,41 TL işlemiş faiz, 480,52 TL gider vergisi olmak üzere toplam 18.130,88 TL alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 95 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Koşulları oluşmakla asıl alacağın % 40 ı oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Mahkememizce verilen bozma öncesi kararda 3.000,00 TL bedelin depo edilmesine yönelik kararın davalılar ... ve ... mirasçıları yönünden kesinleşmiş olması nedeniyle bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı ..."in 3.000,00 TL teminat mektubu bedelinin depo edilmesine yönelik talepten sorumluluğu bulunmadığından bu davalı hakkındaki talebin reddine’’ denilmiştir.
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise ‘‘1-Davanın kısmen kabulü ile, davalı ... ... (...) dışındaki diğer davalılar hakkında yürütülen Denizli 1.İcra Müdürlüğünün 2011/1763 Esas sayılı dosyasına konu itirazların kısmen iptali ile, takibin 8.307,95 TL asıl alacak, 9.342,41 TL işlemiş faiz, 480,52 TL gider vergisi olmak üzere toplam 18.130,88 TL alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 95 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Koşulları oluşmakla asıl alacağın % 40 ı oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Mahkememizce verilen bozma öncesi kararda 3.000,00 TL bedelin depo edilmesine yönelik kararın davalılar ... ve ... mirasçıları; ... ve ... (...) dışındaki davalılar yönünden kesinleşmiş olması nedeniyle bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı ..."in 3.000,00 TL teminat mektubu bedelinin depo edilmesine yönelik talepten sorumluluğu bulunmadığından bu davalı hakkındaki talebin reddine’’ denilmiştir.
Ayrıca gerekçeli karar da kısa karardaki hükme uygun olarak yazılmamıştır. yaratılmıştır.
Bu durumda mahkemece gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1. bendinde "davalı ... ... (...) dışındaki diğer", hüküm fıkrasının 1. bendin 3. paragrafında ise "... ve ... (...) dışındaki davalılar yönünden" cümlelerinin eklendiği kısa kararda ise bu cümlelerin yer almadığı böylece tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkrası ve gerekçeli karar arasında çelişki oluşmuş olup bu hal HMK 298/2. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden, ayrıca mahkemece önceki verilen hükmün davalılar ..., ... (...) dışındaki davalılar yönünden kesinleşmiş olması nedeniyle bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi de bu davalılar hakkındaki hükmün kesinleşmemiş olması nedeniyle mahkemece HMK 297 madde hükmü uyarınca bu davalılar hakkında yeniden hüküm kurularak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 04.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.