Esas No: 2016/19040
Karar No: 2017/1215
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/19040 Esas 2017/1215 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; Sigorta Tahkim Heyeti tarafından kararda yazılı nedenlerden dolayı başvuru ve talebin reddine dair verilen itiraz hakem heyeti kararının süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekillerinin murisinin 09.02.2014 tarihinde kalp krizi geçirerek vefat ettiğini, davalıya başvurduklarını, davalının poliçe düzenlenmeden önce varolan hipertansiyon rahatsızlığı nedeniyle ölümün gerçekleştiğini, murisin poliçe düzenlenirken doğru beyan yükümlülüğünü yerine getirmediğini belirterek ödeme yapmadığını, murisin hipertansiyon hastası olmadığını, murisin dava dışı ... A.Ş"den çektiği kredi uyarınca davalı tarafından hayat sigortası ile sigortalandığını belirterek, poliçede yazılı vefat tazminatı olan 131.250,00 TL"nin muacceliyet tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, başvurunun reddini savunmuştuır.
Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, murisin ölümünden iki yıl öncesinden beri hipertansiyon tedavisi gördüğü, hipertansiyon hastalığı tedavisinde kullanılan ilacı kullandığı, hipertansiyonun kalp krizinden ölümün en temel nedenlerinden biri olduğu, murisin başvuru formunda sigorta şirketine yüksek tansiyon da dahil hastalık var mı sorunlarına hayır cevabı verdiği, poliçe hükümlerine göre doğru beyan yükümlülüğünü ihlal ettiği, teminat dışı olduğu gerekçesiyle başvuru ve talebin reddine karar verilmiş; karara, davacılar vekili tarafından itiraz edilmiş; İtiraz Hakem Heyetinin 30.10.2014 tarih, 2014/İHK 684 sayılı kararı ile itiraz başvurusunun reddine karar verilmiş, itirazın reddine dair karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kredili hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan vefat tazminatı istemine ilişkindir. Somut olayda, davacıların murisi... dava dışı dain mütrehin ... .... şubesinden 120 ay vadeli 125.000,00 TL kredi kullanmış; 35 taksit ödemesi yapıldıktan sonra 09.02.2014 tarihinde kalp krizi nedeniyle evde vefat etmiştir. Dosya kapsamına göre; davacıların dosyaya sunduğu ve murisin aile hekimi tarafından imzalanan 13.03.2014 tarihli yazıya göre muris ..."un 23.05.2013 tarihinden itibaren hipertansiyon tedavisi gördüğü belirtilmiştir. Dosyada mevcut ... kayıtları ve reçetelere göre murisin 2011-2013 yılarında yüksek tansiyon hastalığının tedavisinde kulllanılan... hapı kullandığı anlşılmaktadır. Davacıların murisi ..., kullandığı krediye ilişkin olarak davalı sigorta şirketi nezdinde 11.11.2013-2014 tarihleri arasında geçerli 1 yıl süreli kredili hayat sigortası poliçesi imzalamış, poliçede vefat tazminatı 131.250,00 TL olarak belirlenmiştir.
Hakem heyetince her ne kadar murisin doğru beyan yükümlüğüne aykırı davrandığı, hipertansiyon vs gibi hastalıkların kendisinde bulunup bulunmadığı sorularına hayır cevabı verdiği ve hipertansiyon hastalığının kalp krizinden ölümün en temel nedeni olduğu gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de eksik inceleme ile karar verilemez. Şöyle ki sigorta tahkim heyetince, muriste ölümünden önce var olduğu anlaşılan hipertansiyon hastalığının kalp krizine neden olup olmayacağı, murisin kalp krizine bağlı olarak gerçekleşen ölümünün muriste var olan hiperstansiyon hastalığından kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususunda Dr bilirkişiden rapor alınması, ondan sonra tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile verilen karar doğru görülmemiş ve bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 09/02/2017 gününde Üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
- KARŞI OY-
Talep, kredili hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan vefat tazminatı istemine ilişkindir.
Hakem heyetine başvuruda bulunanların murisinin ... ... Şubesi"nden kredi kullandığı ve tazminat talebinin dayanağını oluşturan sigorta poliçesinde . ... Şubesi"nin dain ve mürtehin olarak gösterildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda anılan banka şubesinin rehin hakkı bulunduğundan sigortadan tazminat talep etme hakkı da öncelikle ona ait olup ancak lehine rehin verilen alacaklının açık muvafakaı alınmak şartıyla başvuruda bulunanların tazminat isteme hakkı doğacaktır.
Somut olayda, murisin eşi tarafından murisin bankadan çektiği 125.000,00 TL kredinin faiziyle birlikte 197.893,77 TL olduğu 62.831,83 TL"sinin zorlukla ödendiği kalan kredi borcunun 135.061,95 TL olduğu beyan edilmiş, .. ... Şubesi tarafından da dairemizce sorulması üzerine 16.11.2016 tarihi itibariyle kalan borcun 103.290,00 TL bulunduğu, alacaklıların devam etmekte olup dain mürtehin hakkı saklı kalmak kaydıyla davaya muvafakat edildiği, davanın kabulü durumunda öncelikli alacak haklarının bulunduğunu belirtilmesi istenilmiştir. Bu muvafakat şartlı olup geçersizdir.
Medeni Kanunu"nun 944.maddesinde belirtilen rehnin bölünmezliği ilkesi gereğince alacaklı alacağının tamamını almadıkça rehin hakkı devam eder. Borcun ödenen kısmı kadar rehnin kalkması mümkün olmayıp bu durum yasaya aykırı bulunduğu gibi kısmi ödemeden sonra kalan borç özellikle temerrüt durumunda işleyen kredi faizleri nedeniyle sürekli değişen bir miktar olup kalan alacak miktarının da hüküm tarihi ve sonrası itibariyle belirlenmesi mümkün değildir. Ödenen miktara göre aktif taraf ehliyetinin de bölünmesi hem hukuken hemde madden imkansızdır.
Bu durumda dain ve mürtehin banka şubesinin şartlı muvafakatı geçersiz olup başvuranların talebinin HMK 114/1-d maddesi gereğince aktif taraf ehliyeti bulunmadığından HMK 115/2.maddesi gereğince usulden reddine karar verilmesi görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.