Esas No: 2021/24999
Karar No: 2022/16459
Karar Tarihi: 28.11.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/24999 Esas 2022/16459 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında nitelikli hırsızlık, mala zarar verme ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından açıklanması geri bırakılan bir hüküm verilmiştir. Ancak denetim süresi içerisinde suç işlendiği için hüküm açıklanmış ve sanık temyiz etmiştir. Kanunun amir hükmü ve Yargıtay'ın istikrar bulmuş içtihatları uyarınca, açıklanan hükmün tâbi olacağı kanun yoluna gelince; 5271 sayılı CMK'nın sistemine göre, mahkûmiyet hükümleri olağan kanun yolu denetimine tabidirler. Olağan kanun yolları istinaf ve temyizdir. Ancak, istinaf mahkemeleri faaliyete geçtiğinden bu tarihten önce verilen nihai hükümler kesinleşinceye kadar, 5320 sayılı Kanun uyarınca istinaf değil, temyiz kanun yoluna tâbidirler. Bu nedenle, dosya incelenmeksizin mahalline iade edilerek, dosyanın yetkili ve görevli Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi Başkanlığına gönderilmesine karar verilmiştir.
Kanun maddeleri: 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinin 5. fıkrası, 223. maddesi, 272 ve devamı maddeleri, 264/1-2. maddesi; 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi; 1412 sayılı CMUK.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık, mala zarar verme ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık hakkında 01.02.2012 tarihinde işlediği iddia edilen nitelikli hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından 04.02.2013 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş, bu karar kesinleşmiş ve denetim süresi içerisinde suç işlenmesi nedeniyle hüküm 21.11.2018 tarihinde açıklanmıştır ve bu hüküm sanık tarafından temyiz edilmiştir.
5271 sayılı CMK'nın hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını düzenleyen 231. maddesinin 5. fıkrasının son cümlesinde "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder." denilmektedir.
Kanun'un amir hükmü ve Yargıtay'ımızın istikrar bulmuş içtihatları uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları, nihai bir hüküm değil, asıl hükmü askıda bırakan itiraza tabi bir mahkeme kararıdır. Denetim süresinde kasıtlı bir suç işlenmediği (ya da denetim süresinde varsa öngörülen tedbirlere uyulduğu) takdirde, askıda olan mahkûmiyet hükmü hukuk aleminde neşv-ü nema bulmadan düşme kararı verilmesi gerekecektir.
Açıklanan bu hükmün tâbi olacağı kanun yoluna gelince;
5271 sayılı CMK’nın sistemine göre, 223. maddede belirtilen nihai hükümler (mahkumiyet, beraat, red, düşme ve ceza verilmesine yer olmadığına dair kararlar) kural olarak olağan kanun yolu denetimine tabidirler.
Olağan kanun yolları istinaf ve temyizdir.
5271 sayılı CMK'nın 272 ve devamı maddelerine göre, mahkûmiyet hükümlerinin miktar itibariyle kesinlik istisnaları dışında istinaf kanun yoluna tâbi olduğunda da kuşku bulunmamaktadır.
Ancak;
İstinaf Mahkemeleri 20 Temmuz 2016 tarihinden itibaren faaliyete geçtiğinden bu tarihten önce verilen nihai hükümler kesinleşinceye kadar, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca 1412 sayılı CMUK'taki usule göre, istinaf değil, temyiz kanun yoluna tâbidirler.
Sanık hakkında her ne kadar istinaf mahkemeleri faaliyete geçmeden 04.02.2013 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise de; 21.11.2018 tarihinde, yani Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başladığı 20.07.2016 tarihinden sonra hükmün açıklanması nedeniyle, karar tarihi itibariyle bu hükmün istinaf kanun yoluna tâbi olduğu anlaşılmakla, dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, 5271 sayılı CMK'nın 264/1-2. maddesi hükümleri uyarınca kanun yolunda yanılmanın başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağından gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın yetkili ve görevli Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 28.11.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.