23. Hukuk Dairesi 2014/3749 E. , 2014/7167 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 26/12/2012
NUMARASI : 2011/601-2012/626
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 09.12.2013 gün ve 5714 Esas, 7854 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
- KARAR -
Davacı vekili, taraflar arasındaki yapı denetim sözleşmesi gereğince müvekkilinin yapının proje, ruhsat ve eklerine uygun olarak yapılması işini yerine getirdiğini, hak ediş tarihleri itibariyle temerrüde düşen davalının borçlarını ödemediğinden davalı aleyhine 618.500,72 TL asıl alacak ve 208.683,91 TL işlemiş faiz alacağının tahsili için girişilen icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşmeye uygun olarak yapı denetim bedelinin Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne yatırıldığını, davacının sözleşmeyi feshettiğini, davacının hak ediş düzenleyip belediyeye başvurması gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacının edimlerini yerine getirdiği, son hak edişin düzenlendiği tarih itibariyle davacının alacağını karşılayacak miktarda paranın belediyedeki hesapta bulunmadığı, takibe konu alacak miktarının 16.01.2012 tarihinde takipten ve davadan sonra banka hesabına belediyeden yapılan havaleyle alınabildiği, bedelin ne zaman ödeneceğinin sözleşmede kesin vadeye bağlanmadığından ihtarla temerrüdün oluştuğu tarih olan 20.09.2011 ile takip tarihi olan 23.09.2011 tarihleri arası için işlemiş faiz hesaplanması gerektiği ve alacağın likit olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 618.500,72 TL asıl alacak ve 762,54 TL işlemiş faiz üzerinden asıl alacağa yıllık % 15 faiz uygulanmak üzere itirazın iptaline, takip ve davadan sonra yapılmış olan 618.500,72 TL’lik ödemenin infaz aşamasında dikkate alınmasına, ihtilaflı alacağın % 40’ı oranında 247.705,30 TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline dair verilen karar, taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 09.12.2013 tarih ve 5714 E., 7854 K. sayılı ilamıyla onanmıştır.
Davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere ve özellikle dava tarihinde 6102 sayılı TTK"nın 1530. maddesi hükmünün henüz yürürlüğe girmemiş bulunmasına ve sözleşmenin beşinci maddesinde kesin vadeye yer verilmemiş olmasına göre, davacı vekilinin HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dosya kapsamında bulunan ve davacı tarafça davalıya keşide edilen 15.09.2011 tarih ve 11589 yevmiye sayılı ihtarnamede ayrıntıları ve miktarı belirtilen alacağın hak ediş raporları ile tahakkuk ettiği tarihlerden itibaren hesaplanacak ticari/reeskont faizi ile birlikte ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren 3 gün içerisinde ödenmesi istenmiş, fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmuş olup, ihtarname davalıya 16.09.2011 tarihinde tebliğ edilmiştir. İhtarnamedeki bu ifade ile alacağın ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 3 günlük ödeme süresi içinde faiziyle birlikte ödenmediği takdirde tahsili yoluna gidileceği bildirilmiş olmakta, ihtarnameye uyulsa idi 3 gün içindeki ödeme gününe kadar dahi hak ediş raporlarının tanzim tarihlerinden itibaren işlemiş faiz ödemesi yapılması gerekeceği, diğer anlatımla, ihtarnameye uyulmaz ise davacının hak ediş raporlarının tanzim tarihlerinden itibaren işleyecek faiz hakkını saklı tuttuğu, dolayısıyla atıfet mehli vermediği, esasen davacının takip talebinde hak ediş raporlarının tanzim tarihlerinden itibaren işlemiş faiz istediği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, davalının 16.09.2011 tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü ile takip tarihine kadar geçen 6 gün için temerrüt faizi hesaplaması gerekirken, ihtarnamede işlemiş faiz hakkının saklı tutulmuş olduğu, diğer anlatımla atifet süresi verilmediği gözardı edilerek, ihtarname ile verilen 3 günlük sürenin sonundan itibaren temerrüt faizi hesaplanması doğru olmamış ve hükmün davacı yararına bozulması gerekmiş ise de, hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekirken, Dairemizce onandığı anlaşıldığından, davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile onama kararının kaldırılarak, hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin diğer karar düzeltme itirazlarının reddine, (2) no"lu bentte açıklanan nedenle, karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 09.12.2013 tarih ve 5714 E., 7854 K. sayılı onama kararı kaldırılarak, gerekçeli kararın “HÜKÜM” fıkrasının 1. bendindeki “762,54 TL” ibaresi çıkarılarak, yerine “1.525,07 TL” ibaresinin eklenmesine ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, evvelce alınan temyiz peşin harcı ile karar düzeltme peşin harcının istek halinde davacıya iadesine, 11.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.