Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davası ile Kamulaştırma Kanununun 35. ve 38. maddelerine dayanan tapu iptali ile tescili istemine ilişkin karşı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Mahkemece bozma ilamına uyularak karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. 1)Bozma sonrası alınan 02.05.2013 tarihli bilirkişi raporunda emsal incelemesi yapılarak, taşınmazın metrekaresinin bedeli 750,00 TL olarak tespit edilmiş iken, ek raporda daha önce Dairemizin incelemesinden geçerek kesinleşen m² bedelleri dava tarihine endekslenmek suretiyle metrekaresi 1.100,00 TL olarak belirlenmiş ve bu rapor esas alınarak hüküm kurulmuştur. Kamulaştırmasız el atma davalarında Kamulaştırma Kanununun değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır.Buna göre, dava konusu taşınmaza özel amacı olmayan satışlardaki emsal kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi gerekirken, bu yönteme uyulmadan, kesinleşen mahkeme kararlarında tespit edilen m² bedellerinin dava tarihine endekslenerek m² bedeli tespiti doğru değildir. Bu nedenle, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde yapılan benzer yüzölçümü satışları bildirmeleri için taraflara imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak, alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, 2-6100 sayılı HMK"nun 177 ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu"nun 04.02.1948 gün ve 10/3 sayılı kararına göre, bozmadan sonra ıslah suretiyle talep sonucunun arttırılması mümkün değildir. Fazlaya dair hakların ek dava açılmak suretiyle istenmesi gerekir.Buna göre dava dilekçesindeki miktar üzerinden hüküm kurulması gerekirken, ıslah dilekçesindeki talep nazara alınarak fazlaya karar verilmesi, 3-Davalı idare harçtan muaf olmasına rağmen, aleyhine harca hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 09.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.