8. Ceza Dairesi 2017/9488 E. , 2017/11933 K.
"İçtihat Metni"
İftira suçundan kimliği meçhul şüpheli hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 17.09.2015 tarihli ve 2015/41265 soruşturma, 2015/36962 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii ANTALYA 4. Sulh Ceza Hakimliğinin 16.11.2015 tarihli ve 2015/764 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun"un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, somut olayda müşteki vekilinin kimliği meçhul şüphelinin müvekkil şirket ve müdürü aleyhine yurt dışında bulunan şirketin diğer ortaklarına gerçeğe aykırı kötü niyetli iddialar içeren mail atarak iftira, şirketi zarara uğratma ve haksız rekabet suçlarını işlediğinden bahisle yapılan başvurusu üzerine Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma sonucunda delil yetersizliği gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sırasında suça konu mail adresinin tespitiyle ilgili olarak Microsoft Corporation Türkiye Temsilciliğine müzekkere yazıldığı, gelen cevabi yazıda söz konusu mail adresinin şirketleriyle ilgili herhangi bir bağlantısının olmadığını belirtildiği,.... adresinin hangi sunucu tarafından sağlandığının araştırılıp belirtilen mail adresini kullanan şahsın tespit edilerek şüpheli olarak beyanının alınması ve müşteki vekilinin şüphelinin eylemlerinin haksız rekabet ve şirketi zarara uğratma olabileceği hususlarının da değerlendirilerek, şüphelinin hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gozetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 03.04.2016 gün ve 2666 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18.04.2016 gün ve KYB/2016-140229 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
...... isimli şirketin müdürü olan müşteki ... ... vekilinin 26.06.2015 tarihli dilekçesi ile kimliği meçhul şüpheli tarafından şirketin yurt dışında bulunan ortaklarına müşteki aleyhine gerçeğe aykırı, kötü niyetli iddialar içeren e-posta gönderildiğinden bahisle yapılan şikayet üzerine başlatılan soruşturma neticesinde,kamu davası açmaya yeterli delil elde edilemediğinden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve verilen bu karara karşı yapılan itirazın, mercii tarafından reddedilmesi üzerine kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Ceza Muhakemeleri Kanununda;
“Madde 160 - (1) Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.
(2) Cumhuriyet Savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.
Madde 170 - (1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet Savcısı tarafından yerine getirilir.
(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler.
Madde 172 - (1) Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir.
Madde 173 - (1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.
(2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
(3) (Değişik fıkra: 18/06/2014-6545 S.K./71. md) Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet Başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet Savcısına gönderir. Cumhuriyet Savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
(4) (Değişik fıkra: 25/05/2005-5353 S.K./26.mad) Sulh Ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet Savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.
(5) Cumhuriyet Savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu madde hükmü uygulanmaz." şeklinde yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere; Cumhuriyet Savcısı kendisine yapılan suç duyurusu veya şikayet üzerine suçun gerçekten işlenip işlenmediğinin tespiti için hemen işin gerçeğini araştırmaya başlamalı ve maddi gerçeğin ortaya çıkmasına yarayan tüm yasal yöntemlere başvurmalıdır. Toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açması, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vermesi gerekmektedir.
Soruşturmaya konu olayda, şüpheli e-posta kullanıcısının açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti amacıyla Microsoft Corporation"ın Türkiye temsilcisi olan .... ... Bürosu"na yazı yazıldığı, cevabi yazıda suça konu .....ru adresinin Microsoft Corporation ile herhangi bir bağlantısı olmadığından bu adres hakkında bilgi verilemediğinin belirtildiği anlaşılmakla; belirtilen mail adresinin hangi sunucu tarafından sağlandığı araştırılıp bu adresi kullanan kişinin kimlik bilgileri tespit edilerek savunması alındıktan sonra toplanan delillerin kamu davası açmaya yeterli şüphe oluşturup oluşturmadığının değerlendirilmesi gerekirken, eksik soruşturma ile verilen kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına kararına yönelik itirazın kabulü yerine, yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesinde hukuka uygunluk görülmemiş ve anılan kararın kanun yararına bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden Antalya 4. Sulh Ceza Hakimliği"nin 16.11.2015 gün, 2015/764 değişik iş sayılı itirazın reddine ilişkin kararının CMK.nun 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 26.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.